
İstanbul Depremi: Bakan Uraloğlu'ndan Kritik Açıklamalar!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Uraloğlu, İstanbul'da yaşanan depremin ardından bakanlığın sorumluluğundaki kara yolları, havalimanları, tren ve metroların herhangi bir hasar almadığını belirtti. Bu durumun, son 23 yılda deprem gerçeğini ön planda tutarak yapılan çalışmaların bir sonucu olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin Ulaşım Altyapısındaki Dönüşüm
Bakan Uraloğlu, Cumhuriyet'in ilk yıllarında yapılan yol ağının önemine değinerek, günümüzde bu mirasın ülkenin geleceğini inşa etme sorumluluğunu taşıdığını ifade etti. Geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak, yüksek standartlarda hizmet sunan bir kurum olarak kararlılıkla ilerlediklerini dile getiren Uraloğlu, bölge müdürleri toplantılarının sadece bürokratik bir mekanizma olmadığını, aynı zamanda birlik ve beraberlik içinde hizmet etme arzusunu tazelediğini söyledi.
Uraloğlu, KGM'nin "Yol medeniyettir" vizyonuyla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 86 milyon vatandaşın geleceğine yönelik yolculukların merkezinde yer aldığını vurguladı. Başlatılan seferberlikle bölünmüş yol ağının 4 kat artırılarak 29 bin 742 kilometreye ulaştırıldığını ve 77 ilin güvenli ve konforlu yollarla birbirine bağlandığını belirtti.
- Bölünmüş yol ağının 4 kat artması
- 77 ilin güvenli ve konforlu yollarla birbirine bağlanması
- Ortalama seyahat hızının saatte 40 kilometreden 90 kilometreye yükselmesi
Uraloğlu, taşıt hareketliliği yüzde 195 artarken, kara yolu kazalarındaki can kayıplarının yüzde 77 azaltıldığına dikkat çekerek, "Her hayat değerlidir" ilkesiyle sıfır can kaybı hedefine doğru ilerlediklerini kaydetti. Kamu kaynaklarını özel sektörün dinamizmi ve uluslararası finansmanla birleştirerek, risk paylaşımıyla büyük projeleri hayata geçirdiklerini ve bu projelerin Türkiye'yi bölgesel ve küresel ulaşım merkezi haline getirdiğini söyledi.
İstanbul Depremine Karşı Alınan Önlemler
Bakan Uraloğlu, 23 Nisan'daki depremde bakanlığın sorumluluğundaki kara yolları, havalimanları, tren ve metroların hasar görmediğini belirterek, şunları söyledi: "Bu tablo, son 23 yılda Sayın Cumhurbaşkanı'mız liderliğinde, deprem gerçeğini merkeze alarak başlattığımız seferberliğin sonucudur." Uraloğlu, 1999 depreminin ardından İstanbul, Marmara ve Ege bölgelerinde deprem gibi afet durumlarında kullanılacak alternatif kara yolu koridorlarına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprülerinin çok şiddetli bir depremde bile ayakta kalarak hizmet verebilecek şekilde tasarlandığını ve inşa edildiğini belirten Uraloğlu, 15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin de sismik ve yapısal güçlendirme çalışmalarıyla güçlendirildiğini söyledi. Olası büyük bir depremde İstanbul, Kocaeli ve Sakarya'ya her türlü ulaşımın Kuzey Marmara Otoyolu'ndan aksamadan yapılabileceğini vurgulayan Uraloğlu, Marmara Denizi'nin altından geçen Avrasya ve Marmaray tünellerinin de deprem yükleri, tsunami etkileri ve sıvılaşma gibi etkenler düşünülerek en son uluslararası standartlara göre inşa edildiğini belirtti.
Uraloğlu, projelerde en büyük deprem senaryolarını göz önüne alarak tasarım ve inşa işlerini yaptıklarını da dile getirdi. Akıllı ulaşım sistemlerine yönelik yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Uraloğlu, İstanbul ve Antalya'daki kooperatif akıllı ulaşım sistemleri (K-AUS) pilot uygulamalarıyla yenilikçi teknolojileri ülkeye taşıdıklarını söyledi.
Bakan Uraloğlu'nun açıklamaları, Türkiye'nin ulaşım altyapısının depreme karşı ne kadar dayanıklı olduğunu ve gelecekteki olası afetlere karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor. Yapılan yatırımlar ve alınan önlemler sayesinde, ülkenin ulaşım ağının kesintisiz bir şekilde hizmet vermesi hedefleniyor.