
Kira Davası Açmak Artık Çok Pahalı! Avukatlık Ücretleri Şoke Etti
Türkiye Barolar Birliği'nin yeni Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Resmi Gazete'de yayımlandı ve kira davaları başta olmak üzere birçok hukuki işlemde avukatlık ücretleri önemli ölçüde arttı. Kira davası açmak isteyen ev sahipleri ve kiracılar için maliyetler adeta katlandı. Peki, yeni tarifeye göre hangi dava türünde ne kadar ücret ödenecek? İşte detaylar…
Kira Davası Açmak Artık Cep Yakıyor
Yeni tarifeyle birlikte kira davası açmak isteyenlerin avukata ödeyeceği ücret 30 bin TL olarak belirlendi. Ancak bu sadece başlangıç. Dava sürecinde icra takibi başlatmak gerekirse 9 bin TL, tahliye işlemi için ise 20 bin TL daha ödemek gerekiyor. Dava kaybedilirse, aynı ücretler karşı tarafa da ödenmek zorunda kalınacak. Bu da toplam maliyeti oldukça yükseltiyor.
- Kira Davası: 30.000 TL
- İcra Takibi: 9.000 TL
- Tahliye İşlemi: 20.000 TL
Avukatlık ücretlerindeki bu artış, özellikle dar gelirli vatandaşlar için hukuki yollara başvurmayı zorlaştırabilir. Kira uyuşmazlıklarının çözümünde arabuluculuk gibi alternatif yöntemlerin önemi daha da artıyor.
Diğer Dava Türlerindeki Ücretler Ne Kadar?
Yeni tarifeyle sadece kira davalarındaki değil, diğer dava türlerindeki avukatlık ücretleri de arttı. İşte bazı önemli dava türlerindeki yeni ücretler:
- Boşanma Davaları: 45.000 TL
- Ağır Ceza Davaları: 65.000 TL
- Asliye Mahkemelerinde Takip Edilen Davalar: 45.000 TL
- Tüketici Mahkemelerinde Takip Edilen Davalar: 22.500 TL
Bu artışlar, avukatlık mesleğinin ekonomik olarak sürdürülebilirliğini sağlama amacı taşısa da, vatandaşların hukuki hizmetlere erişimini kısıtlayabileceği endişesi yaratıyor. Özellikle ekonomik zorlukların yaşandığı bu dönemde, dava açmak isteyenlerin bütçelerini daha dikkatli planlamaları gerekiyor.
Avukatlık Ücretlerindeki Artışın Sonuçları
Avukatlık ücretlerindeki bu artışın, hukuki süreçlere erişimde eşitsizlik yaratabileceği ve vatandaşların hak arama özgürlüğünü kısıtlayabileceği düşünülüyor. Özellikle dar gelirli vatandaşlar için dava açmak artık daha da zorlaşacak. Bu durum, arabuluculuk gibi alternatif çözüm yollarının önemini artırırken, devletin hukuki yardım mekanizmalarını güçlendirmesi de gerekliliğini ortaya koyuyor. Aksi takdirde, adalete erişimde yaşanan bu zorluklar, toplumda huzursuzluğa ve güvensizliğe yol açabilir.






