Rasim Ozan Kütahyalı'nın CHP'ye kayyum atanacağı yönündeki sosyal medya paylaşımı, Borsa İstanbul'da deprem etkisi yarattı. İddiaların ardından başlatılan soruşturma ve Sabah yazarı Dilek Güngör'ün sert tepkisi gündeme bomba gibi düştü. İşte yaşananların perde arkası...
Kayyum İddiası Borsayı Nasıl Vurdu?
Rasim Ozan Kütahyalı'nın, CHP'ye kayyum atanacağına dair yaptığı paylaşım, Borsa İstanbul'da akşam seansında ani bir satış dalgası başlattı. Yatırımcılar arasında panik yaşanırken, iddiaların asılsız olduğu yönünde yapılan açıklamalar durumu yatıştırmaya yetmedi. Bu durum, Kütahyalı hakkında soruşturma açılmasına neden oldu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon amaçlı bu tür mesnetsiz iddialara itibar edilmemelidir. Bu paylaşımlarla ilgili olarak Türk Ceza Kanununun 217/A maddesi gereğince 'Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu' kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca adli soruşturma başlatılmıştır." ifadelerini kullandı.
Dilek Güngör'den Sert Tepki: "Pardon Deyince İş Bitiyor mu?"
Sabah yazarı Dilek Güngör, Rasim Ozan Kütahyalı'ya sosyal medya üzerinden sert bir şekilde tepki gösterdi. Güngör, "SPK’ya soralım, bakalım…Manipülasyon yapıp sonra ‘pardon’ deyince iş bitiyor mu?" diyerek Kütahyalı'nın bu türden manipülatif eylemlerinin cezasız kalmaması gerektiğini vurguladı.
Cem Küçük ise, Kütahyalı'nın iddialarının borsada yarattığı tahribata dikkat çekerek, "Bu iddia yüzünden borsa %6 düştü. 1 milyon TL paran varsa 60-70 bin TL kaybettin 1 saatte" şeklinde konuştu. Ahmet Hakan da Kütahyalı'yı "şarlatan" olarak nitelendirerek, başlatılan soruşturmayı desteklediğini belirtti.
Soruşturma Ne Anlama Geliyor?
Rasim Ozan Kütahyalı hakkında başlatılan soruşturma, bu türden asılsız iddiaların kamuoyunu yanıltıcı etkileri ve piyasalarda yarattığı dalgalanmalar nedeniyle büyük önem taşıyor. Soruşturmanın sonucunda Kütahyalı'nın, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca cezalandırılması bekleniyor. Bu durum, benzer eylemlerde bulunmayı düşünenler için de caydırıcı bir örnek teşkil edebilir.
Bu olay, sosyal medyanın ve kamuoyunu etkileme gücünün ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle finansal piyasalar üzerinde yaratılabilecek manipülasyonların önüne geçilmesi için, yetkililerin daha dikkatli ve hızlı hareket etmesi gerektiği açıkça görülüyor.
