Avusturya, Macaristan ve Slovakya'da hızla yayılan ve son derece bulaşıcı olan şap hastalığı tehdidi nedeniyle sıkı önlemler alındı. Mart 2025'ten itibaren, Macaristan ve Slovakya'da çok sayıda şap hastalığı vakası bildirilmişti.

Şap Hastalığı Nedir ve Nasıl Yayılır?

Şap hastalığı, inek, koyun, keçi ve domuz gibi çift toynaklı hayvanları etkileyen son derece bulaşıcı bir viral hastalıktır. Ayrıca, hayvanat bahçesi ve yaban hayatındaki birçok hayvan da bu hastalığa yakalanma riski taşımaktadır. Hastalık, ateş, dudaklarda, diş etlerinde, tırnaklarda ve memelerde kabarcıklar, şiddetli ağrı ve topallamaya neden olmaktadır.

Hastalığın yayılmasını engellemek amacıyla, etkilenen ülkelerden taze et, çiğ süt, av eti ve av kupalarına uygulanan ithalat yasağı genişletildi. Yeni yönetmelik, saman ve bitki bazlı hayvan yemlerini de kapsayacak şekilde güncellendi. Karantina bölgesinden gelen hayvanların, yalnızca negatif test sonucu ve resmi izinle nakledilebileceği belirtildi.

Ekonomik Sonuçları ve Alınan Önlemler

Şap hastalığının yayılması durumunda ciddi ekonomik sonuçlar da ortaya çıkacak. Macaristan Tarım Bakanı Richard Takac, salgını "tarım için bir felaket" olarak nitelendirdi. Şap hastalığını kontrol altına almak amacıyla alınan tedbirlerin 20 Mayıs’a kadar yürürlükte kalacağı bildirildi.

• İthalat yasakları genişletildi.
• Karantina bölgelerinden hayvan nakli sıkı denetimlere tabi tutuldu.
• 20 Mayıs'a kadar önlemler devam edecek.

Hastalığın Belirtileri Nelerdir?

Şap hastalığına yakalanan hayvanlarda aşağıdaki belirtiler gözlemlenebilir:

• Ateş
• Dudaklarda, diş etlerinde, tırnaklarda ve memelerde kabarcıklar
• Şiddetli ağrı
• Topallama

Şap hastalığı, hayvancılık sektörünü derinden etkileyebilecek, ekonomik kayıplara yol açabilecek bir tehdit oluşturmaktadır. Avusturya, Macaristan ve Slovakya'da alınan sıkı önlemlerle salgının yayılması engellenmeye çalışılıyor. Ancak, hastalığın belirtileri konusunda farkındalık yaratmak ve gerekli tedbirleri almak, tüm ülkeler için büyük önem taşıyor. Bu salgın, uluslararası işbirliğinin ve hızlı müdahalenin hayvancılık sektörünü korumak adına ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.