Antalya'da, özellikle pandemi sonrası artan konteyner ev trendi, beraberinde kaçak yapı sorununu da getirdi. Acısu Nehri kıyısında yaşanan konteyner ev işgali, bölgedeki doğal güzellikleri tehdit ederken, yetkilileri harekete geçirdi.

Acısu'da Konteyner İşgali Büyüyor

Antalya'nın gözde turizm merkezlerinden Belek ve Boğazkent sınırındaki Acısu Nehri'nin iki yakası, konteyner tarzı kaçak yapılarla dolup taştı. Doğa harikası nehir kenarında kaçak konteyner evler inşa edenler, adeta kendi krallıklarını kurmuş durumda. Evlerinin etrafına bahçe dahi yapan işgalciler, bölgenin doğal yapısına zarar veriyor.

EKAD Başkanı Dr. Ali Fuat Canbolat, durumun vahametini şu sözlerle dile getirdi: "Yıllar öncesinde geldiğimizde burada 20 tane vardı, şimdi 200-300 oldu. İllegal bunların hepsi, kendilerine göre krallık kurmuşlar. Acısu ile Köprüçay'ın döküldüğü bölgede balıkçılık adı altında kendilerine bahçe, sera falan gibi şeyler kuranlar da var."

Yetkililerden Sert Tepki ve Yıkım Çağrısı

Serik Kaymakamı Cemal Şahin, kaçak yapılara karşı kararlı bir duruş sergileyerek Serik Belediyesi tarafından başlatılan yıkımın devam etmesi gerektiğini vurguladı. Şahin, "Nerede bir işgal varsa gereğinin yapılması lazım. Taşkınlar açısından da takip etmemiz gereken önemli bir konu" şeklinde konuştu.

Peki, bu kaçak yapıların önüne geçmek için neler yapılmalı? İşte bazı öneriler:

• Denetimlerin artırılması: Kaçak yapıların tespiti için düzenli ve sıkı denetimler yapılmalı.
• Yıkım işlemlerinin hızlandırılması: Tespit edilen kaçak yapılar vakit kaybetmeden yıkılmalı.
• Caydırıcı cezalar uygulanması: Kaçak yapı yapanlara yüksek para cezaları verilmeli ve hapis cezası gibi yaptırımlar uygulanmalı.
• Bilinçlendirme çalışmaları yapılması: Halk, kaçak yapıların zararları konusunda bilinçlendirilmeli.

Doğal Güzelliklerimizi Koruma Zamanı

Acısu Nehri'nde yaşanan konteyner ev işgali, doğal güzelliklerimizin nasıl tehdit altında olduğunu gözler önüne seriyor. Yetkililerin kararlı adımları ve vatandaşların duyarlılığı sayesinde bu tür kaçak yapıların önüne geçilebilir ve doğal çevremiz korunabilir. Unutmayalım ki, doğa bize emanettir ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakmak hepimizin sorumluluğundadır.