Afgan Madenci Cinayeti: "Canlı Yaktılar!" Karar İstinafta!
Gündem

Afgan Madenci Cinayeti: "Canlı Yaktılar!" Karar İstinafta!


13 April 20255 dk okuma22 görüntülenmeSon güncelleme: 07 June 2025

Zonguldak'ta vahşice öldürülen Afgan madenci Vezir Mohammad Nourtani'nin davasında verilen karar, kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Sanıklara "kasten öldürme" suçundan ceza verilmemesi ve olayın "taksirle öldürme" olarak değerlendirilmesi, Nourtani'nin ailesi ve avukatı tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Ailenin avukatı, kararın adeta bir ödül niteliğinde olduğunu belirterek, adalete olan güvenin sarsıldığını ifade etti. Dava, istinaf mahkemesine taşındı.

Olayın Arka Planı

Zonguldak'ta meydana gelen olayda, Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'nin cesedi, ormanlık alanda yanmış halde bulunmuştu. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, ruhsatsız maden ocağında çalıştığı iddia edilen Nourtani'nin, iş sırasında fenalaşarak hayatını kaybettiği ve ardından ormana götürülerek yakıldığı öne sürülmüştü. Olayla ilgili 6 şüpheli gözaltına alınmış, şüphelilerden 3'ü tutuklanmıştı.

Mahkeme Kararı ve Tepkiler

Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, tutuklu sanıklardan ikisi 5'er yıl 8 ay, biri 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutuksuz yargılanan iki sanığa 2'şer yıl, bir sanığa ise 1 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Mahkemenin bu kararı, Nourtani'nin ailesi ve avukatı tarafından büyük bir hayal kırıklığıyla karşılandı. Ailenin avukatı Kerim Bahadır Şeker, mahkemenin olayı "iş kazası" gibi değerlendirerek "taksirle öldürme" kapsamında cezalandırma yoluna gitmesini eleştirdi. Şeker, "Geyik öldürseniz daha fazla ceza alırsınız. Bu adeta ödül niteliğinde bir karar. Adalete güvenin sarsıldığı bir noktadayız" şeklinde konuştu.

Duruşmada Yaşanan Gerginlik

Duruşma sırasında yaşanan gerginlikler de dikkat çekti. Avukat Kerim Bahadır Şeker, duruşma sırasında salon dışına çıkarıldığını ve savunma hakkının kısıtlandığını belirterek, Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) şikayette bulunduğunu vurguladı. Şeker, müvekkilinin ayrımcılığa uğradığını ve dosyada baştan savma bir yargılama yürütüldüğünü iddia etti. Duruşma sırasında, avukat Şeker ile mahkeme heyeti arasında tartışma yaşanmış ve Şeker, duruşmanın düzenini bozduğu gerekçesiyle salondan çıkarılmıştı.

Ailenin Feryadı

Nourtani'nin eşi Qamer Gül Meliki, duruşmada yaptığı açıklamada, kocasının evine ekmek getiren, kirasını, elektriğini ödeyen bir insan olduğunu belirterek, sanıkların hayatlarını mahvettiğini söyledi. Meliki, "Eşimiz, çocuğumuz var.' diyorlar. Benim çocuklarım çocuk, hayatım hayat değil mi? Benim kocamı öldürdünüz, hayatımızı mahvettiniz. Biz Türkiye'ye sığındık, sesimizi kime duyuracağız?" şeklinde feryat etti.

Davanın İstinafa Taşınması

Verilen kararın ardından, Nourtani'nin ailesi ve avukatı, davayı istinaf mahkemesine taşıdı. Aile, sanıkların "kasten öldürme" suçundan yargılanması ve hak ettikleri cezayı alması için mücadele edeceklerini belirtti.

Bu dava, Türkiye'deki adalet sistemine olan güveni bir kez daha sorgulatırken, istinaf mahkemesinin vereceği karar merakla bekleniyor. Umuyoruz ki, adalet yerini bulacak ve Nourtani'nin ailesinin feryadı karşılıksız kalmayacaktır.