Giresun'un Bulancak ilçesinde yaşayan 71 yaşındaki Tuncel Pekdemir'in sıra dışı vasiyeti gündeme bomba gibi düştü. Pekdemir, doğaya saygı ve tarım arazilerini koruma amacıyla mermer yerine ahşaptan bir mezar yaptırdı. Bu örnek davranışıyla dikkat çeken Pekdemir, ölümünden sonra dahi doğayla iç içe olmayı hedefliyor.

Neden Ahşap Mezar?

Pekdemir, bu kararıyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Herkes çevresinden gördüğünü yapıyor. Ama ben, mezarım çürüyüp kaybolsun, üzeri yeniden doğayla buluşsun istiyorum.”

Tarım arazilerinin mermer mezarlarla dolmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Pekdemir, ahşap mezarın zamanla çürüyerek toprağa karışmasını ve üzerinde meyve ağaçlarının yetişmesini arzuluyor. Mezarının üzerine yazdığı, "Mezarım mermer, demir, beton değil; ağaçtan olsun. Sevenlerim unutunca toprak da unutsun" sözleriyle de bu isteğini açıkça belirtiyor.

Pekdemir'in bu kararı, günümüzde giderek artan çevre bilincine önemli bir katkı sağlıyor. Mermer mezarların doğaya verdiği zararın farkında olan Pekdemir, ahşap mezarıyla hem doğayı koruma hem de gelecek nesillere örnek olma amacını taşıyor.

"Ölüm Bana Dünyadan Gelen En Güzel Haber"

Çocuklarına da vasiyet bırakan Tuncel Pekdemir, mezar taşına yazılması için şu sözleri hazırladı:

Bu sözlerle ölümün bir son olmadığını, aksine yeni bir başlangıç olduğunu vurgulayan Pekdemir, ahiret inancını da dile getiriyor. Bu anlamlı sözler, Pekdemir'in hayata ve ölüme bakış açısını yansıtıyor.

Pekdemir'in bu anlamlı vasiyeti, sadece Giresun'da değil, tüm Türkiye'de yankı uyandırdı. İnsanlar, Pekdemir'in doğaya olan saygısını ve örnek davranışını takdirle karşılıyor. Ahşap mezar uygulamasının yaygınlaşması, mermer mezarların çevreye verdiği zararın azaltılmasına katkı sağlayabilir.

• Doğaya saygılı bir davranış
• Tarım arazilerini koruma bilinci
• Gelecek nesillere örnek olma

Tuncel Pekdemir'in ahşap mezar vasiyeti, sadece bir mezar tercihinden çok daha fazlasını ifade ediyor. Bu vasiyet, doğaya saygının, çevre bilincinin ve gelecek nesillere bırakılacak en değerli mirasın bir sembolü haline geliyor. Umuyoruz ki, Pekdemir'in bu örnek davranışı, daha çok kişiye ilham verir ve doğa dostu uygulamaların yaygınlaşmasına katkı sağlar.