Antalya'da haciz yoluyla bağlanan binlerce araç, yediemin otoparklarında kaderine terk edilmiş durumda. Yıllardır güneşin ve yağmurun altında bekleyen bu araçlar, adeta birer araç mezarlığı görüntüsü oluşturuyor. Aralarında lüks otomobillerin de bulunduğu bu araçların toplam değerinin milyonlarca lirayı bulduğu belirtiliyor. Peki, bu araçlar neden bu halde bekliyor ve sahipleri ne durumda?

Yediemin Otoparkları: Antalya'nın Açık Hava Araç Mezarlığı

Antalya'daki yediemin otoparkları, hacizli araçlarla dolu. Bu araçlar, çeşitli nedenlerle haczedildikten sonra bu otoparklara çekiliyor ve genellikle uzun yıllar boyunca burada bekletiliyor. Antalya Otoparkçılar ve Oto Yıkamacılar Derneği Başkanı Hakan Topçu'nun da belirttiği gibi, bu durum araçların değer kaybetmesine ve sahiplerinin mağdur olmasına neden oluyor. Topçu, "Buraya kendi aracınızı koysanız, 3-5 sene sonra tanıyamazsınız. Çünkü yağmur, çamur, güneş, toz ve topraktan etkileniyor" diyor.

Otoparklarda bekleyen araçların durumu içler acısı. Güneşin altında kavrulan, yağmurda çamur içinde kalan bu araçlar, adeta çürümeye terk edilmiş durumda. Özellikle lüks araçlar, bu durumdan daha fazla etkileniyor. Değerleri milyonları bulan bu araçlar, otoparklarda bekleyerek büyük bir ekonomik kayba uğruyor.

Hacizli Araç Sahipleri Ne Durumda?

Hacizli araç sahipleri ise artan otopark ve dava masrafları nedeniyle mağdur durumda. Araçlarının otoparkta bekleme süresi uzadıkça, otopark ücretleri de artıyor. Ayrıca, haciz işlemlerinin devam etmesi nedeniyle dava masrafları da katlanıyor. Bu durum, araç sahiplerini daha da zor durumda bırakıyor.

Peki, bu soruna bir çözüm bulunabilir mi? Uzmanlar, haciz süreçlerinin hızlandırılması ve araçların daha kısa sürede satışa çıkarılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, yediemin otoparklarının daha modern ve korunaklı hale getirilmesi de araçların değer kaybını önleyebilir.

Çözüm Bekleyen Sorun

Antalya'daki yediemin otoparklarında yaşanan bu durum, aslında Türkiye'deki haciz sistemiyle ilgili daha büyük bir sorunu işaret ediyor. Haciz süreçlerinin yavaş işlemesi, araçların uzun süre otoparklarda beklemesine ve değer kaybetmesine neden oluyor. Bu durum hem araç sahiplerini hem de devleti zarara uğratıyor.

Bu nedenle, haciz süreçlerinin daha hızlı ve etkin bir şekilde yürütülmesi, yediemin otoparklarının iyileştirilmesi ve araçların daha kısa sürede ekonomiye kazandırılması gerekiyor. Aksi takdirde, Antalya'daki araç mezarlığı gibi görüntüler, Türkiye'nin farklı yerlerinde de yaşanmaya devam edebilir. Bu durumun önüne geçmek için yetkililerin harekete geçmesi ve çözüm odaklı adımlar atması büyük önem taşıyor.