Ayşe Barım Tahliye Krizi! Savcılık Karara İtiraz Etti, Ne Olacak?
Gündem

Ayşe Barım Tahliye Krizi! Savcılık Karara İtiraz Etti, Ne Olacak?


02 October 20255 dk okuma44 görüntülenmeSon güncelleme: 03 December 2025

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi Parkı eylemleri davasında yargılanan Ayşe Barım'ın tahliye kararına itiraz etti. Bu itiraz, dosyanın üst mahkemeye taşınmasına neden oldu. Peki, şimdi ne olacak? İşte detaylar!

Ayşe Barım'ın Tahliyesi ve Savcılığın İtirazı

Menajer Ayşe Barım, Gezi Parkı eylemlerinde sanatçıları yönlendirdiği iddiasıyla yargılandığı davada tahliye edilmişti. Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu tahliye kararına itiraz ederek dosyayı üst mahkemeye taşıdı. Barım, "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçlamasıyla yargılanıyor. Savcılık, Barım için 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası talep ediyor.

Duruşmada suçlamaları reddeden Barım, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Dava sürecinde aralarında Halit Ergenç, Mehmet Günsür ve Rıza Kocaoğlu’nun da bulunduğu birçok sanatçı tanık sıfatıyla ifade vermişti. Bu beyanlar dosyaya girdi.

Tahliye Sonrası Yaşananlar

Yaklaşık 248 gün tutuklu kalan Barım, tahliye kararının ardından Silivri Cezaevi’nden çıktı. Avukatlarına haber verilmeden cezaevinden çıkarıldığı belirtilen Barım, cezaevi dışında tek başına bırakıldı. Gazetecilerin yardımıyla yakındaki bir akaryakıt istasyonuna götürülen Barım, daha sonra yakınları tarafından teslim alındı.

Üst Mahkeme Ne Karar Verecek?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine dosya üst mahkemeye taşındı. Şimdi herkesin gözü, üst mahkemenin vereceği kararda. İşte dava sürecinde öne çıkan bazı önemli noktalar:

  • Ayşe Barım'ın Gezi Parkı eylemlerindeki rolü
  • Sanatçıların tanık ifadeleri
  • Savcılığın itiraz gerekçeleri
  • Üst mahkemenin olası kararları

Bu dava, Türkiye'deki hukuk sistemi ve ifade özgürlüğü açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Üst mahkemenin vereceği karar, hem Ayşe Barım'ın geleceğini hem de benzer davaların seyrini etkileyebilir.

Bu tür davalar sadece sanıkların hayatını değil, aynı zamanda toplumun genel algısını da derinden etkileyebilir. Hukukun üstünlüğüne olan inanç ve adil yargılanma hakkı, demokrasinin temel taşlarından biridir. Bu nedenle, üst mahkemenin vereceği karar büyük bir merakla bekleniyor. Hukukçular ve kamuoyu, kararın adil ve hukuka uygun olmasını umuyor.