Gazeteci Ruşen Çakır, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin İmralı çıkışını ve siyasetteki olası etkilerini değerlendirdi. Bahçeli'nin "Alırım yanıma üç arkadaşımı, İmralı'ya gitmekten imtina etmem" sözleri büyük yankı uyandırırken, Çakır bu durumun siyasette önemli bir kırılma yarattığını ifade etti. Peki, bu çıkışın ardında yatan sebepler neler? Erdoğan-Bahçeli arasında bir anlaşma mı var? Demirtaş neden gündemden düşürüldü? İşte tüm bu soruların cevapları...

Bahçeli'nin İmralı Çıkışı: Siyasette Neler Değişecek?

Ruşen Çakır, Medyascope'taki yayınında Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Bahçeli'nin "Öcalan'a ben giderim" çıkışının Türkiye siyasetinde uzun süredir görülmemiş bir kırılma anı yarattığını belirten Çakır, bu ifadeleri "Hayatta duyacağımı düşünmediğim sözlerdi" şeklinde yorumladı. Bahçeli'nin bu sözleri, MHP'nin çözüm süreci yaklaşımında önemli bir dönüşüme işaret ediyor olabilir.

Bahçeli, İmralı sürecinin asıl muhataplarından birinin Abdullah Öcalan olduğunu söyleyerek Meclis'teki komisyona seslenmiş ve şu ifadeleri kullanmıştı:

“Açık açık söylüyorum, alırım yanıma üç arkadaşımı, kendi imkânlarımla İmralı’ya gitmekten imtina etmem.”

Çakır'a göre Bahçeli'nin bu çıkışı, yıllardır savunduğu "komisyon heyeti" fikrinin en ileri adımlarından biri. Bu durum, MHP'nin çözüm süreci yaklaşımında önemli bir dönüşüme işaret ediyor olabilir.

Erdoğan-Bahçeli Arasında Görüş Ayrılığı mı Var?

Kulislerde iki farklı senaryo konuşuluyor:

• Birinci İhtimal: Bahçeli'nin çıkışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir görüş ayrılığının sonucu.
• İkinci İhtimal: Bu çıkış, Bahçeli ile Erdoğan arasında koordineli bir adım.

Ruşen Çakır, kendi değerlendirmesinin ikinci ihtimale yakın olduğunu belirterek, "Bu iş olacak, Bahçeli buna inanmış görünüyor" dedi. Ancak İmralı'ya gidiş oylamasının son dakikada ertelenmesi süreci yeniden belirsizleştirdi.

Demirtaş Neden Gündem Dışında Kaldı?

Bahçeli'nin geçtiğimiz hafta Selahattin Demirtaş hakkında çok sert ifadeler kullanmasına rağmen bu hafta tamamen sessiz kalması dikkat çekici bulundu. Çakır, bunun tahliyeye ilişkin Erdoğan ile yapılan bir zamanlama mutabakatına işaret ediyor olabileceğini söyledi. Bu durum, siyasetteki dengelerin ne kadar hızlı değişebileceğini gösteriyor.

MHP'nin Suriye yaklaşımının da değiştiği gözlemleniyor. Trump-Eş-Şara görüşmesi, Bakan Hakan Fidan'ın bölgedeki temasları ve MHP içinde "çözüm süreci benzeri bir iyimserlik" oluşması, Bahçeli'nin dış politikaya yönelik tonunun da değiştiğini gösteriyor.

Devlet Bahçeli'nin İmralı çıkışı, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Erdoğan-Bahçeli arasındaki denge, Demirtaş'ın geleceği ve Suriye politikası gibi birçok konuda önemli değişiklikler yaşanabilir. Önümüzdeki günlerde bu gelişmelerin nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor.