Yemen'deki İran destekli Husiler, İsrail ve ABD'ye yönelik dikkat çekici bir saldırı gerçekleştirdiklerini duyurdu. Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri'nin açıklamalarıyla gündeme gelen olay, bölgedeki gerilimi tırmandıracak gibi görünüyor. Yapılan açıklamada, İsrail'in Tel Aviv kentinde bir askeri hedefin ve Kızıldeniz'de ABD savaş gemilerinin vurulduğu belirtildi. Bu gelişme, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Husilerin Açıklamaları ve Saldırı Detayları
Yahya Seri, "İşgal altındaki Filistin'in Yafa bölgesinde (Tel Aviv) İsrail'e ait bir askeri hedefi 'Yafa tipi' insansız hava aracıyla vurduklarını" ifade etti. Bu açıklama, saldırının planlı ve organize bir şekilde gerçekleştirildiğini gösteriyor. Seri, ayrıca Kızıldeniz'in kuzeyinde USS Truman uçak gemisi başta olmak üzere ABD'ye ait savaş gemilerinin çok sayıda İHA ile hedef alındığını belirtti. Bu durum, Husilerin sadece İsrail'e değil, ABD'ye de karşı bir operasyon yürüttüğünü ortaya koyuyor.
Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, saldırının gerekçesini şu sözlerle açıkladı:
"Gazze'de soykırıma uğrayan Filistin halkına destek ve Yemen'e yönelik Amerikan saldırganlığına karşılık olarak operasyonların süreceği"
Bu ifade, Husilerin saldırıyı Filistin'e destek ve ABD'nin Yemen'deki faaliyetlerine misilleme olarak gördüğünü gösteriyor. Seri, daha önceki açıklamalarında ABD'nin Yemen'e düzenlediği saldırılarda çok sayıda ölen ve yaralanan olduğunu, sivil yerleşim yerlerinin zarar gördüğünü belirtmişti. Ayrıca, sabah saatlerinde ABD'ye ait MQ-9 tipi insansız hava aracını (İHA) düşürdüklerini, bunun son 10 günde düşürülen üçüncü MQ-9 olduğunu ifade etmişti. Husilerin Askeri Sözcüsü Seri, saldırıların başlangıcından bu yana düşürdükleri MQ-9 İHA sayısının 18'e yükseldiğini de sözlerine ekledi.
Bölgedeki Gerilim ve Olası Sonuçlar
Yemen'deki Husilerin bu saldırıları, bölgedeki zaten yüksek olan gerilimi daha da artırabilir. İsrail ve ABD'nin bu saldırılara nasıl bir yanıt vereceği merak konusu. Özellikle ABD'nin, savaş gemilerinin hedef alınmasına karşı sert bir tepki göstermesi bekleniyor. Bu durum, bölgede yeni bir çatışma dalgasının başlamasına neden olabilir.
Yemen'de İran'ın desteklediği Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023'ten bu yana Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koyuyor, bazılarına da insansız hava araçları ve füzelerle saldırıyor. Husiler, 7 Mart'ta yaptıkları açıklamada, İsrail'e Gazze'ye yardımların girişine izin vermesi için 4 gün süre tanıdıklarını, aksi takdirde İsrail'e karşı deniz operasyonlarını yeniden başlatacaklarını duyurmuştu.
ABD'nin ve Uluslararası Toplumun Tepkisi
ABD Başkanı Donald Trump ise Truth Social platformundan 15 Mart'ta yaptığı paylaşımda, orduya Yemen'deki Husilere karşı "büyük bir saldırı" başlatma talimatı verdiğini açıklamıştı. Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi de ABD'ye ait uçak ve savaş gemilerinin Husilerin hedefi olacağını belirterek, saldırılarını sürdürdüğü sürece deniz seferlerindeki engellemelerin Washington'ı da kapsayacağını söylemişti.
Bu son gelişmeler, uluslararası toplumun Yemen'deki krize daha fazla odaklanmasına neden olabilir. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların, bölgedeki gerilimi azaltmak için diplomatik girişimlerde bulunması bekleniyor. Ancak, taraflar arasındaki derin güvensizlik ve düşmanlık, barışçıl bir çözüm bulunmasını zorlaştırabilir.
Sonuç olarak, Husilerin İsrail ve ABD'ye yönelik saldırıları, Orta Doğu'daki istikrarsızlığı daha da derinleştirecek potansiyele sahip. Bölgedeki güç dengelerinin yeniden şekillenmesine yol açabilecek bu gelişmelerin yakından takip edilmesi gerekiyor. Uluslararası toplumun, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için daha aktif bir rol oynaması kaçınılmaz.