İstanbul siyasetinde ve Türkiye gündeminde bomba etkisi yaratan iddialar gündeme geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, FETÖ ile ilişkili olduğu ve İBB'deki yolsuzlukların bu bağlantılar üzerinden yürütüldüğü öne sürülüyor. Aynı zamanda, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki kripto FETÖ'cü yapılanmasının da İmamoğlu ile bağlantılı olduğu iddiaları, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

İBB'deki Tarihi Yolsuzluk İddiaları

İddialara göre, Ekrem İmamoğlu'nun göreve gelmesinin ardından İBB'de tarihin en büyük yolsuzlukları yaşandı. Bu yolsuzlukların, FETÖ ile bağlantılı kişiler aracılığıyla gerçekleştirildiği ve elde edilen gelirlerin örgüte aktarıldığı öne sürülüyor. İBB'deki bazı ihalelerde usulsüzlük yapıldığı, kamu kaynaklarının amacı dışında kullanıldığı ve örgüt üyelerine çıkar sağlandığı iddiaları, soruşturma konusu oldu. Bu durum, İBB'nin şeffaflığı ve hesap verebilirliği konusunda ciddi soru işaretleri yarattı.

• Usulsüz İhaleler: İBB'deki bazı ihalelerde rekabet koşullarının sağlanmadığı, belirli firmalara avantaj sağlandığı ve kamu zararının oluştuğu iddia ediliyor.
• Kaynakların Kötüye Kullanımı: İBB bütçesinden ayrılan bazı kaynakların, amacı dışında kullanıldığı ve örgüt üyelerine aktarıldığı öne sürülüyor.
• Şeffaflık Eksikliği: İBB'nin mali işlemlerinde şeffaflık ilkesine uyulmadığı, kamuoyunun bilgilendirilmediği ve denetimin engellendiği iddiaları bulunuyor.

TSK'daki Kripto FETÖ'cüler ve İmamoğlu Bağlantısı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, TSK içinde halen deşifre edilemeyen FETÖ mensuplarının sayısının, 15 Temmuz darbe girişimine katılanlardan daha fazla olduğu belirtildi. Bu durum, örgütün TSK içindeki varlığını sürdürdüğünü ve yeni bir darbe girişiminde bulunabileceği endişesini artırdı. İddialara göre, bu kripto FETÖ'cülerin Ekrem İmamoğlu ile bağlantısı bulunuyor ve İmamoğlu'nun bu kişileri koruduğu öne sürülüyor. Bu iddialar, TSK içindeki FETÖ yapılanmasıyla ilgili soruşturmaların derinleşmesine neden oldu.

FETÖ'nün Milli İradeye Pususu

FETÖ'nün milli iradeye pusu kurmaktan vazgeçmediği ve çeşitli yöntemlerle devleti ele geçirmeye çalıştığı belirtiliyor. TSK içindeki kripto FETÖ'cülerin varlığı, örgütün hala güçlü olduğunu ve yeni bir darbe girişiminde bulunabileceği endişesini taşıyor. İBB'deki yolsuzluk iddiaları ve İmamoğlu'nun FETÖ ile bağlantısı olduğu yönündeki suçlamalar, örgütün finans kaynaklarını ve siyasi etkisini sürdürdüğünü gösteriyor. Bu durum, devletin tüm kurumlarında FETÖ ile mücadele çalışmalarının daha da yoğunlaştırılması gerektiğini ortaya koyuyor.

Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu'nun İBB'sindeki yolsuzluk iddiaları ve TSK'daki FETÖ yapılanmasıyla bağlantısı, Türkiye'nin gündemine bomba gibi düştü. Bu iddiaların doğruluğu ve İmamoğlu'nun rolü, yargı sürecinde açıklığa kavuşacak. Ancak, bu gelişmeler, FETÖ ile mücadelenin ne kadar önemli olduğunu ve devletin tüm kurumlarında titizlikle yürütülmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye'nin geleceği için, FETÖ ve benzeri terör örgütleriyle mücadele kararlılıkla sürdürülmelidir.