Antalya'da yaşanan ve büyük yankı uyandıran bir olayda, 22 yaşındaki Vedat Kurt'un çalıştığı iş yerinde 3 gün boyunca işkenceye maruz kaldığı ve depoya kilitlendiği iddia edildi. Kurt, kendisine dişlerinin kırıldığını ve hamam böceği yedirildiğini öne sürdü. Olayla ilgili açılan davada, Adli Tıp Kurumu'nun raporu mahkemeye sunuldu. Ancak raporda, Kurt'un vücudundaki izlerin işkenceden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilemediği belirtildi. Bu durum, mağdur Vedat Kurt'un tepkisine yol açtı.

Adli Tıp Raporu Tartışma Yarattı

Adli Tıp Kurumu'nun raporu, davada yeni bir tartışma başlattı. Raporda, Vedat Kurt'un vücudundaki izlerin işkence sonucu oluşup oluşmadığının kesin olarak belirlenemediği ifade edildi. Bu durum, Kurt'un avukatları ve kamuoyu tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Kurt, her şeyin ispatlı olduğunu belirterek, "Madem işkence görmedim, işkence ile ilgili fotoğrafların, video kayıtlarının sanıkların telefonlarında ne işi var?" şeklinde konuştu. Bu soru, davanın seyrini değiştirebilecek önemli bir nokta olarak değerlendiriliyor.

Mağdurun İddiaları ve Deliller

Vedat Kurt, yaşadığı işkenceyi detaylı bir şekilde anlattı. İddiasına göre, iş yerinde 3 gün boyunca alıkonuldu, fiziksel şiddete maruz kaldı ve zorla böcek yedirildi. Kurt, bu süreçte çekilen fotoğrafların ve video kayıtlarının sanıkların telefonlarında bulunduğunu belirtti. Bu delillerin, işkence iddialarını desteklediğini savundu. Ancak Adli Tıp raporunun belirsizliği, delillerin değerlendirilmesi konusunda soru işaretleri yarattı.

Davanın Muhtemel Sonuçları

Davanın seyrini Adli Tıp raporunun belirsizliği etkileyecek gibi duruyor. Mahkemenin, mevcut delilleri ve tanık ifadelerini dikkate alarak bir karar vermesi bekleniyor. Eğer mahkeme, sanıkların suçlu olduğuna kanaat getirirse, işkence suçundan cezalandırılmaları söz konusu olabilir. Ancak Adli Tıp raporunun belirsizliği, bu süreci daha da karmaşık hale getiriyor. Kamuoyu, davanın adil bir şekilde sonuçlanmasını ve gerçeğin ortaya çıkarılmasını bekliyor.