İspanya'da turizmin yol açtığı ekonomik ve sosyal sorunlar, halkı yeniden sokaklara döktü. Barselona, San Sebastian ve Granada gibi şehirlerde düzenlenen kitlesel eylemlerde, mevcut turizm modeline karşı tepkiler yükseliyor. Halk, turizmin getirdiği gelirlerin yanı sıra, yaşam alanlarının daralması, konut fiyatlarının artması ve kültürel değerlerin yozlaşması gibi sorunlara dikkat çekiyor. Peki, İspanya'da turizm karşıtı protestolar neden bu kadar büyüdü? İşte detaylar!

Turizm Protestolarının Nedenleri

İspanya'da turizm karşıtı protestoların temelinde yatan birçok neden bulunuyor. Bunlardan en önemlileri:

• Konut Krizi: Artan turist sayısı, özellikle popüler şehirlerde konut fiyatlarını önemli ölçüde artırıyor. Bu durum, yerel halkın konut bulmasını zorlaştırıyor ve kiraların yükselmesine neden oluyor.
• Yaşam Kalitesinin Düşmesi: Turist kalabalığı, şehirlerin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Gürültü kirliliği, trafik yoğunluğu ve kalabalık caddeler, yerel halkın günlük yaşamını zorlaştırıyor.
• Kültürel Yozlaşma: Turizmin etkisiyle, şehirlerin kültürel kimliği zayıflayabiliyor. Yerel dükkanların yerini hediyelik eşya mağazaları alıyor, geleneksel etkinlikler turistik şovlara dönüşebiliyor.

Barselona'da kent merkezinde toplanan kalabalık, "Ekmek, gelecek, başımızı sokacak ev", "Turizm bizden çalıyor" ve "Bir turist daha fazla, bir komşu daha az" sloganlarıyla hükümete ve yerel yönetime seslendi. Gösterilere sol eğilimli bazı siyasi partiler de destek verdi. Halk, ayrıca, Barselona El Prat Havalimanı’nın genişletilme planına karşı çıkarak, çevresel ve kentsel etkiler konusunda uyarılarda bulundu. Polis, göstericilerin Sagrada Familia’ya doğru yürümelerine izin vermedi.

Halkın Talepleri Neler?

İspanya'daki turizm karşıtı protestolara katılanların ortak talepleri şunlar:

• Sürdürülebilir Turizm Modeli: Turizmin çevresel ve sosyal etkilerini en aza indirecek, yerel halkın çıkarlarını gözeten bir turizm modeli geliştirilmesi.
• Konut Politikalarının Değiştirilmesi: Konut fiyatlarını kontrol altına alacak, yerel halkın konut erişimini kolaylaştıracak politikaların uygulanması.
• Turizm Vergisinin Artırılması: Turizmden elde edilen gelirlerin yerel hizmetlerin iyileştirilmesi için kullanılması.
• Turist Sayısının Sınırlandırılması: Özellikle yoğun sezonlarda turist sayısının sınırlandırılması.

San Sebastian’da ise 48 dernek ve örgütün çağrısıyla düzenlenen yürüyüşte, “Kontrolsüz turizm istemiyoruz” mesajı verildi. Katılımcılar, artan turist sayısının konut krizini derinleştirdiğini ve kent yaşam kalitesini düşürdüğünü savundu. Granada’daki gösterilerde ise “Turizm sektörüne karşı değiliz; ama yerel halkı dışlayan ve mahalleleri yaşanmaz hale getiren modele karşıyız” denilerek, yatırım fonlarının konut piyasasına etkisi protesto edildi. Halk, turizmi tamamen reddetmediklerini ancak şehirlerin önceliğinin ziyaretçiler değil, sakinler olması gerektiğini vurguladı. Talepleri arasında sürdürülebilir, halk odaklı bir turizm modeli geliştirilmesi öne çıktı.

Turizm Karşıtı Hareketin Geleceği

İspanya'da turizm karşıtı hareket, ilk olarak 2022’de Kanarya Adaları’nda başlamış, zamanla Balear Adaları, Katalonya, Madrid ve Bask bölgelerine yayılmıştı. Bu hareketin geleceği, hükümetin ve yerel yönetimlerin halkın taleplerine ne kadar kulak vereceğine bağlı olacak. Eğer sürdürülebilir turizm politikaları hayata geçirilmezse, protestoların daha da büyümesi ve turizm sektörünü olumsuz etkilemesi kaçınılmaz olabilir. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 94 milyon turisti ağırlayan İspanya, bu yıl 100 milyon ziyaretçiyi geçmeyi hedefliyor. Ancak, turizm karşıtı hareketin yükselişi, bu hedefin gerçekleşmesini zorlaştırabilir.