Diyarbakır'da vahşice katledilen Narin Güran cinayeti davasında önemli gelişmeler yaşandı. 19 gün sonra dere yatağında cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın ölümüyle ilgili 6'sı tutuklu 15 sanığın yargılandığı dava başladı. Ancak duruşmaya izleyicilerin alınmaması büyük tepki çekti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile UCİM'in davaya katılma talepleri kabul edilirken, sanık avukatının bu duruma itirazı dikkat çekti.

Duruşmaya İzleyici Yasağı ve Tepkiler

Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya izleyicilerin alınmaması, davanın seyrine ilişkin soru işaretleri yarattı. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş, duruşmayı takip ederek kamuoyunu bilgilendirdi. Tanrıkulu, "Faili tarif eden maddi olayı ortaya çıkaracak bir hüküm kurulmadı" eleştirisinde bulundu. Güneş ise davanın tüm toplumu ilgilendirdiğini vurguladı. İzleyici yasağı, davanın şeffaflığı konusunda endişeleri artırdı.

Bakanlık ve UCİM'in Katılımına İtiraz

Duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği’nin (UCİM) avukatları davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme, bu talepleri kabul etti. Ancak sanık avukatlarından Mustafa Demir, UCİM ve bakanlığın duruşmaya katılma talebinin kabul edilmesine "katılımcıların yetkisiz olduğu" gerekçesiyle tepki gösterdi. Bu itiraz, davanın seyrini etkileyebilecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Peki, bu itirazın ardında yatan sebepler neler?

• Bakanlık ve UCİM'in davaya katılımı, davanın seyrini nasıl etkileyecek?
• Sanık avukatının itirazı, davanın ilerleyen aşamalarında nasıl bir rol oynayacak?
• İzleyici yasağı, davanın şeffaflığına gölge düşürüyor mu?

Adalet Arayışı Devam Ediyor

Narin Güran cinayeti, Türkiye'yi derinden sarsan bir olaydı. Küçük bir kızın vahşice katledilmesi, toplumda büyük bir infial yarattı. Bu davanın adil bir şekilde sonuçlanması, sadece Narin'in ailesi için değil, tüm toplum için büyük önem taşıyor. Dava sürecinde yaşanan gelişmeler, kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Adaletin tecelli etmesi ve suçluların hak ettiği cezayı alması, toplumun vicdanını rahatlatacak ve benzer olayların önüne geçilmesine katkı sağlayacaktır.