Türkiye'de iş cinayetleri maalesef durmak bilmiyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin raporuna göre, 2025 Nisan ayında en az 152 işçi, iş cinayetleri sonucu hayatını kaybetti. Bu acı tablo, yılın ilk dört ayında toplamda 611 işçinin yaşamını yitirmesiyle daha da derinleşti. Üstelik bu ölümlerin arasında çocuk işçilerin olması, durumu daha da vahim hale getiriyor.
Nisan Ayı İş Cinayetleri Raporu
İSİG Meclisi'nin verilerine göre, Nisan ayında yaşanan iş cinayetlerinde en çok ölümün görüldüğü sektörler sanayi, hizmet, inşaat ve tarım oldu. Özellikle inşaat sektöründeki yüksekten düşmeler ve tarım sektöründeki ezilmeler, ölümlerin başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Rapor, ayrıca ölen işçilerin büyük çoğunluğunun sendikasız olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, işçilerin haklarını savunacak bir mekanizmadan yoksun olmasının ne denli büyük bir sorun teşkil ettiğini gözler önüne seriyor.
- Sanayi: 49 işçi
- Hizmet: 37 işçi
- İnşaat: 35 işçi
- Tarım: 31 işçi
Çocuk İşçi Ölümleri Yüreğimizi Dağladı
Nisan ayında yaşanan iş cinayetlerinde en acı verici detaylardan biri, 8 çocuk işçinin hayatını kaybetmesi oldu. Bu çocuklardan 3'ünün 14 yaş ve altında olması, çocuk işçiliğinin ne denli tehlikeli boyutlara ulaştığını gösteriyor. Çocukların eğitim alması, oyun oynaması ve sağlıklı bir şekilde büyümesi gerekirken, çalışma hayatının ağır koşullarına maruz kalmaları kabul edilemez bir durumdur. Türkiye'de kayıtlı çocuk işçi sayısının 1 milyonun üzerinde olduğu düşünüldüğünde, bu sorunun çözümü için acil adımlar atılması gerektiği açıktır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılım oranı son yıllarda giderek artıyor. Bu durum, çocuk yoksulluğunun ve ailelerin geçim sıkıntısının çocukları çalışma hayatına ittiğini gösteriyor. Çocuk işçiliği ile mücadele, sadece yasal düzenlemelerle değil, aynı zamanda ailelerin ekonomik olarak desteklenmesi ve çocukların eğitim olanaklarına erişiminin sağlanmasıyla mümkün olabilir.
Çocuk işçiliği, bilinçli bir şekilde yapılan ve ucuz iş gücü elde etme amacı taşıyan bir sömürüdür. Bu durumun önüne geçmek için toplumun her kesiminin sorumluluk alması ve gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.
Son yıllarda Türkiye'de yaşanan iş cinayetleri, iş güvenliği önlemlerinin yetersizliğini ve denetim mekanizmalarının etkinliğini sorgulatıyor. İşverenlerin iş güvenliği konusunda daha duyarlı olması, devletin denetimleri sıklaştırması ve işçilerin sendikal haklarının güvence altına alınması, iş cinayetlerinin önlenmesi için hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, her geçen gün artan iş cinayetleri, Türkiye'nin kanayan yarası olmaya devam edecektir.