Oya Tekin'in Oğlu Anlattı: Annem O Görüntüyü Gururla Asmak İstiyor!
Gündem

Oya Tekin'in Oğlu Anlattı: Annem O Görüntüyü Gururla Asmak İstiyor!


24 September 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 24 September 2025

Adana Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin'in tutuklanması sonrası oğlu Yağız Tekin konuştu. Annesinin, polisler tarafından götürülürken çekilen fotoğrafını gururla odasına asmak istediğini belirtti. Yağız Tekin, annesinin güçlü duruşunun kendilerine güç verdiğini de sözlerine ekledi.

Oya Tekin'in Gözaltı Süreci ve Ailenin Yaşadıkları

Oya Tekin, Mayıs 2025'te İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) odaklı soruşturmalar kapsamında gözaltına alındı ve 4 Haziran'da tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderildi. Türkiye'nin ilk seçilmiş kadın büyükşehir belediye başkanlarından biri olan Tekin, avukatlık geçmişi ve yerel yönetimdeki projeleriyle tanınıyor.

Oğlu Yağız Tekin, annesinin gözaltına alınma sürecini şu sözlerle anlattı:

“Biz hiç beklemiyorduk. Bir gün önce arkadaşlarımla vakit geçiriyordum. Kardeşim yurt dışında yüksek lisans yapıyordu, küçük kardeşim de okula devam ediyordu. Annemin gözaltına alındığını aileden öğrendim. Babamın da aynı şekilde gözaltına alındığını öğrendiğimizde şok yaşadık. Babamın gözaltı görüntüleri yerel medyada yayımlandı, bu bizi çok yaraladı. Neyle suçlandıklarını bile bilmiyorduk. Üzerine bir de annemin polisler tarafından kollarından tutulup götürüldüğü görüntüler çıktı. Bunlar bizim için çok ağır oldu.”

Yağız Tekin, annesi ve babasının İstanbul'a sevk edilmesini eleştirerek, yaşadıkları zorlukları şu şekilde ifade etti:

“Biz Adana’daydık, ama annem İstanbul’a, Silivri’ye götürüldü. Bu başlı başına bir hak ihlali. Her görüş için yaklaşık bin kilometre yol gidiyoruz. Sabah çok erken kalkıyoruz, arabaya altı kişi sığıp gidiyoruz, otobüse biniyoruz. Açık görüşümüz olsa bile bütün günümüz buna gidiyor. Haftada dört-beş günümüz bu yolculuklarla geçiyor. Avukatları da biz taşıyoruz, çünkü büyük bir destek mekanizması yok elimizde.”

Ayrıca, görüş günlerinde annesiyle yeterince iletişim kuramadıklarını ve kısıtlı sürede karmaşık bir ortamda konuşmaya çalıştıklarını belirtti.

Yağız Tekin'in Hayatındaki Değişim ve Toplumsal Mesajları

Yağız Tekin, 30 yaşında olduğunu ve girişimci ruhuyla projeler üreten biri olduğunu ancak bu süreçle birlikte hayatının bıçak gibi kesildiğini söyledi. İçinde büyük bir stres ve öfke biriktiğini, daha radikal hissetmeye başladığını ve toplumsal konularda bir şeyler yapma ihtiyacı duyduğunu ifade etti.

Yaşadıklarının kişisel bir hikâye olmadığını, binlerce insanın hayatını etkileyen büyük bir adaletsizlik olduğunu vurgulayan Yağız Tekin, tutuklu yargılamanın cezaya dönüştüğünü ve bu durumun sistemsel bir sorun olduğunu belirtti.

CHP örgütünden gelen destekten memnun olduklarını da ifade eden Yağız Tekin, özellikle Dilek İmamoğlu’nun ilgisinin ve parti örgütünün desteğinin kendilerine güç verdiğini söyledi.

Oya Tekin'in Cezaevindeki Duruşu ve Mesajı

Yağız Tekin, annesinin cezaevindeki tutumuna dair bilgi vererek, güçlü bir duruş sergilediğini vurguladı:

“Annem hep ‘Bu tarihi bir süreç, bireysel acılarımızdan çok daha büyük bir şeyin içindeyiz’ diyor. O polisler eşliğinde götürüldüğü görüntüyü biz acı içinde izlerken, kendisi bunun fotoğrafını bastırıp odasına asmak istediğini söyledi. Buna bir gurur kaynağı olarak bakıyor. İçeride kitaplar okuyor, spor yapıyor, diğer tutuklularla dayanışıyor. Sağlık sorunları oldu ama şu an iyi. Onun bu güçlü tavrı bizi de ayakta tutuyor."

Yağız Tekin, annesi Oya Tekin’in mesajını şu sözlerle aktardı:

“Annem her görüşte sakin olmamızı, bu sürecin geçeceğini söylüyor. Bizi motive ediyor. O kararlılıkla durdukça biz de güç buluyoruz.”

Oya Tekin'in tutukluluğu ve ailesinin yaşadığı zorluklar, Türkiye'deki adalet sistemi ve tutuklu yargılama süreçleri hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Yağız Tekin'in açıklamaları, bir ailenin yaşadığı travmayı ve bu süreçte gösterdikleri dayanışmayı gözler önüne seriyor. Oya Tekin'in güçlü duruşu ve topluma verdiği mesaj ise umut verici bir tablo çiziyor. Bu olay, sadece bir ailenin değil, adalete olan inancın da sınandığı bir süreç olarak tarihe geçiyor.