Sahte Karakol Efsanesi: 1950'lerde Yaşanan İnanılmaz Olay!
Gündem

Sahte Karakol Efsanesi: 1950'lerde Yaşanan İnanılmaz Olay!


23 November 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 23 November 2025

İstanbul'da 1950'li yıllarda yaşanan ve gerçekle kurgunun birbirine karıştığı inanılmaz bir olay, yıllar geçse de unutulmuyor. Üç emekli polisin, kapanmış bir karakolu gizlice yeniden açıp, tıpkı gerçek bir karakol gibi devriye gezmesi, tutanak tutması ve hatta gözaltılar yapması, adeta bir film senaryosunu andırıyor. Peki, bu sıra dışı olay nasıl ortaya çıktı ve nelere yol açtı?

Kömür Talebiyle Başlayan Sahte Karakol Macerası

Olayın fitilini ateşleyen şey aslında oldukça basit bir ihtiyaçtı: Kömür. 1950'lerin sonlarında, İstanbul soğuk ve yağmurlu bir gün geçirirken, Eminönü İlçe Emniyet Amiri Kemal Aslan, odasında pencereden dışarıyı izliyordu. Yağmur, öğle saatlerinden beri aralıksız yağıyor ve zeminde küçük gölcükler oluşturuyordu. İşte tam da o günlerde, **Tekfur Kemal** olarak bilinen Kemal Aslan ve iki arkadaşı, kapanan bir karakolu yeniden açma fikrini ortaya attılar. Amaçları, sahte evraklarla kömür temin etmekti. Ancak işler planladıkları gibi gitmedi ve olay kontrolden çıktı.

Emekli polisler, eski karakolu adeta yeniden inşa ettiler. Karakol tabelasını astılar, telsizleri kurdular ve polis üniformalarını giyerek devriye gezmeye başladılar. Öyle ki, çevre sakinleri ve hatta resmi polis memurları bile karakolun gerçekliğinden şüphe duymadı. Sahte karakol, kısa sürede tıpkı gerçek bir karakol gibi işlemeye başladı. Tutanaklar tutuluyor, suçlular gözaltına alınıyor ve olaylar rapor ediliyordu. Hatta, sahte karakola farkında olmadan resmi polis memurları bile atandı.

Sahte Karakolun Ortaya Çıkışı ve Sonuçları

Peki, bu kadar kusursuz işleyen bir sahte karakol nasıl ortaya çıktı? Bir süre sonra, resmi makamlar karakoldaki bazı tutarsızlıkları fark etti. Yapılan detaylı inceleme sonucunda, karakolun sahte olduğu ve emekli polisler tarafından işletildiği ortaya çıkarıldı. Olayın ardından, sahte karakolu kuran emekli polisler hakkında yasal işlem başlatıldı. Ancak, bu sıra dışı olay, yıllar içinde emniyet teşkilatında dilden dile dolaşan bir efsaneye dönüştü.

Sahte karakol vakası, sadece bir suç hikayesi değil, aynı zamanda o dönemin İstanbul'unun sosyolojik bir portresini de çiziyor. İhtiyaçların insanları nasıl farklı yollara sürükleyebileceğini, kurnazlığın ve fırsatçılığın nasıl kol gezdiğini gözler önüne seriyor. Bu olaydan çıkarılacak dersler ise oldukça açık:

  • Hukukun üstünlüğü her zaman korunmalıdır.
  • Devlet kurumlarının denetimi titizlikle yapılmalıdır.
  • Toplumun her kesimi dürüstlük ve adalet ilkelerine bağlı kalmalıdır.

Sahte karakol vakası, Türk polis tarihinin en ilginç ve sıra dışı olaylarından biri olarak hafızalarda yerini koruyor. Bu olay, aynı zamanda, insanların hayal gücünün ve yaratıcılığının sınırlarını zorlayabileceğini de gösteriyor.