Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı son veriler, suça sürüklenen çocuk sayısındaki artışı gözler önüne serdi. Güvenlik birimlerine getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2024 yılında 612 bin 651'e yükseldi. Bu durum, toplumda büyük bir endişe yaratırken, uzmanlar ailelerin sorumluluğunun altını çiziyor. Peki, bu artışın nedenleri neler? Aileler bu konuda ne gibi önlemler almalı? Ceza yaş aralığındaki olası değişiklikler neler getirecek?

Çocuk Suçlarında Ailelerin Rolü

Uzmanlar, çocukların suça sürüklenmesinde ailelerin önemli bir rolü olduğunu vurguluyor. Aile içi şiddet, ihmal, ilgisizlik, ekonomik sorunlar ve kötü örnekler, çocukların suça bulaşmasına zemin hazırlayabiliyor. Çocukların sağlıklı bir şekilde yetişmesi için sevgi, ilgi ve güven ortamının sağlanması gerekiyor. Ayrıca, ailelerin çocuklarıyla düzenli iletişim kurması, onların sorunlarını dinlemesi ve çözüm bulmalarına yardımcı olması da büyük önem taşıyor.

• Aile içi iletişimin güçlendirilmesi
• Çocuklara rol model olunması
• Çocukların ilgi alanlarına yönlendirilmesi
• Okul ve öğretmenlerle işbirliği yapılması
• Gerektiğinde profesyonel yardım alınması

Ceza Yaş Aralığında Değişiklik Sinyali

Mevcut yasal düzenlemelere göre, 0-12 yaş arasındaki çocukların ceza sorumluluğu bulunmuyor. 12-15 yaş arasındaki çocuklar ise suç işlediklerinde, fiilin anlam ve mahiyetini kavrayabilecek durumda olup olmadıklarına bakılıyor. 15-18 yaş grubunun ise ceza sorumluluğu bulunuyor ve ağırlaştırılmış hapis cezasını gerektiren bir suç varsa 24 yıla kadar hapis cezası verilebiliyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un yaptığı açıklamalar, 16-18 yaş arasında yeni bir kategori oluşturulabileceği sinyalini veriyor. Bu değişiklik, ceza adalet sisteminde önemli bir adım olabilir.

TÜİK Verileri Ne Anlatıyor?

TÜİK'in 2024 yılına ilişkin Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk İstatistikleri, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Güvenlik birimlerine getirilen çocukların karıştığı olay sayısı, 2023 yılına göre %9,8 oranında arttı. Bu olaylarda çocukların 279 bin 620'si mağdur olarak, 202 bin 785'i ise suça sürüklenme sebebiyle yer aldı. Bu veriler, çocuk suçluluğuyla mücadelede daha kapsamlı ve etkili stratejilere ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.

Suça sürüklenen çocuk sayısındaki artış, toplumun her kesimini derinden etkileyen bir sorun. Ailelerin, eğitimcilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve devletin işbirliği içinde hareket etmesi, bu sorunun çözümünde kritik bir rol oynayacak. Çocukların sağlıklı bir geleceğe sahip olmaları için, onlara sevgi, ilgi ve güven dolu bir ortam sunmak hepimizin sorumluluğunda.