
Tevekkül mü Tedbir mi? Peygamberimizden Altın Denge Sırrı!
Tevekkül ve tedbir arasındaki hassas denge, İslam dünyasında her zaman merak konusu olmuştur. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) hadisleri, bu iki kavram arasındaki doğru ilişkiyi anlamamız için bize yol gösteriyor. Çalışmak, çabalamak ve tedbir almak ile Allah'a güvenmek arasındaki ince çizgiyi keşfetmeye hazır mısınız?
Tevekkül Nedir, Nasıl Olmalıdır?
İslam âlimleri, tevekkülün çalışmayı ve tedbir almayı terk etmek anlamına gelmediğini vurguluyor. Aksine, müminin üzerine düşeni yapması ve sonucu Allah'a bırakması gerektiği belirtiliyor. "Çalışmayı ihmal edenin geçimi, tevekkülü bırakanın ise imanı sarsılır" sözü, bu dengeyi açıkça ifade ediyor.
- Çalışmak: Elimizden gelenin en iyisini yapmak.
- Tedbir Almak: Olası risklere karşı önlem almak.
- Tevekkül Etmek: Sonucu Allah'a bırakmak.
Peki, doğru tevekkül nasıl olmalıdır? İşte cevabı:
"Deveni Bağla, Sonra Tevekkül Et" Hadisi Ne Anlama Geliyor?
Hazreti Enes'in (r.a.) naklettiği meşhur olay, doğru tevekkül anlayışının en güzel örneklerinden biridir. Devesini bağlamadan bırakıp tevekkül etmek isteyen kişiye Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Onu bağlamanda tedbirli olmak ile beraber Allah'a güvenmek vardır." Bu hadis, ihmali tevekkül zannetmememiz gerektiğini açıkça gösteriyor.
"Hasbiyallah" Sözü Ne Zaman Söylenir?
Avf bin Mâlik'ten (r.a.) nakledilen bir başka hadis ise, herhangi bir konuda tedbir almadan sadece "Hasbiyallahü ve ni’mel vekil" demenin doğru olmadığını bildiriyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: "Allah, işini noksan yapmayı kötülemiştir. İşlerinde tedbirli olmanı tavsiye ederim. Tedbirine rağmen bir işin üstesinden gelemezsen o zaman Hasbiyallahü ve ni’mel vekil dersin." Bu söz, müminin hem sorumluluk bilincine hem de Allah’a teslimiyetine işaret ediyor.
Bu hadis-i şerif, işlerimizi en iyi şekilde yapmamız gerektiğini ve başarısızlık durumunda Allah'a sığınmamız gerektiğini vurguluyor. Yani, önce elimizden geleni yapmalı, sonra sonucu Allah'a bırakmalıyız.
Özetle, tevekkül ve tedbir birbirinden ayrı düşünülemez. Tevekkül, tedbirin tamamlayıcısıdır. Müslüman, hem çalışıp çabalamalı, hem de Allah'a güvenmelidir. İşte o zaman gerçek huzura ulaşabilir.



