Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün açıkladığı 2025 Su Yılı Raporu, Türkiye'nin su kaynakları açısından kritik bir dönemden geçtiğini ortaya koyuyor. Ülke genelinde ortalama yağış miktarı, son 52 yılın en düşük seviyesine gerileyerek endişe verici bir tablo çiziyor. Uzmanlar, bu durumun su kaynakları üzerindeki baskıyı artıracağını ve tarımdan enerjiye kadar birçok sektörü olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor.

Bölgelerde Yağış Oranları Nasıl Değişti?

Rapora göre, Türkiye genelinde metrekareye düşen ortalama yağış miktarı 422,5 kilogram olarak ölçüldü. Bu değer, uzun yıllar ortalamasının yüzde 26, geçen yılın aynı döneminin ise yüzde 29 altında. Bölgeler arasında ise farklılıklar gözlemleniyor:

• Marmara Bölgesi'nde %34 azalma
• Ege Bölgesi'nde %28 azalma
• Akdeniz Bölgesi'nde %31 azalma
• İç Anadolu Bölgesi'nde %35 azalma
• Karadeniz Bölgesi'nde %4 azalma
• Doğu Anadolu Bölgesi'nde %25 azalma
• Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde %53 azalma

En fazla yağış 1812,1 kg/m² ile Rize'de ölçülürken, en az yağış 182,8 kg/m² ile Şanlıurfa'da kaydedildi. Normaline göre en fazla artış %30 ile Giresun'da, en fazla azalma ise %66 ile Hatay'da gerçekleşti. Bu veriler, bölgesel su yönetimi stratejilerinin önemini bir kez daha vurguluyor.

Kuraklık Tehlikesi Kapıda mı?

Üç aylık kuraklık değerlendirmesine göre, Marmara Bölgesi'nin tamamında orta ve üzeri şiddette meteorolojik kuraklık yaşanıyor. Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin çeşitli illerinde de değişen şiddetlerde meteorolojik kuraklık tespit edildi. Bu durum, özellikle tarım sektöründe sulama sorunlarına yol açabileceği gibi, içme suyu kaynaklarının da azalmasına neden olabilir. Su tasarrufu ve bilinçli su kullanımı her zamankinden daha önemli hale geliyor.

Eylül ayı yağışları normalin yüzde 14 altında kalırken, Mardin bu ay hiç yağış almadı. Geçen ay, son 55 yılın en sıcak 11'inci eylül ayı olarak kayıtlara geçti. En düşük sıcaklık sıfırın altında 2,4 derece ile Erzurum'da, en yüksek sıcaklık ise 44,6 derece ile Şırnak'ın Cizre ilçesinde ölçüldü.

Türkiye'nin karşı karşıya olduğu bu su sıkıntısı, iklim değişikliğinin etkilerini açıkça gösteriyor. Su kaynaklarının korunması, verimli kullanılması ve kuraklıkla mücadele için ulusal bir strateji geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, gelecekte daha ciddi sorunlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olabilir. Bireysel olarak da su tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmeli ve tasarruf önlemleri almalıyız.