
Ümraniye'de Kadın Cinayeti! Nigina'nın Katledildiği Sokakta İsyan!
Ümraniye'de yaşanan korkunç kadın cinayeti Türkiye'yi yasa boğdu. Eşi Ümit S. tarafından boğazı kesilerek öldürülen Nigina Sattarova için kadınlar sokaklara döküldü. Kadın Cinayetlerine Karşı Feministler'in çağrısıyla bir araya gelen öfkeli kalabalık, Sattarova'nın katledildiği Aytaşı Sokağı'nda basın açıklaması yaparak yaşananlara tepki gösterdi.
Kadın Cinayetleri Politik!
Yapılan açıklamada, kadın cinayetlerinin münferit olaylar olmadığına, aksine iktidarın ve yargının tutumundan cesaret alan erkeklerin işlediği sistematik suçlar olduğuna vurgu yapıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün olayı "aile içi bir tartışma" olarak nitelendirmesine sert tepki gösteren kadınlar, iktidarın aileyi kutsayan söylemlerinin kadınların hayatlarını nasıl tehlikeye attığını dile getirdiler.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bu iktidardan ve patriyarkadan güç alan, kadınları dövseler de, öldürseler de başlarına bir şey gelmeyeceğini bilen erkekler var. Ceyda Yüksel'i katleden Serkan Dindar'a verilen haksız tahrik indirimi ve İçişleri Bakanı'nın koruma kararı varken öldürülen kadınları suçlayan açıklamaları bu cesaretin kaynağıdır."
Göçmen Kadınlara Yönelik Artan Şiddet
Nigina Sattarova'nın göçmen bir kadın olması nedeniyle maruz kaldığı şiddetin daha da arttığına dikkat çekildi. Göçmen kadınların, sınır dışı edilme korkusuyla polise başvurmaktan çekindikleri ve bu durumun onları erkek şiddeti karşısında daha savunmasız bıraktığı belirtildi.
Bu vahim durum şu sözlerle ifade edildi:
"Göçmen kadınların yaşadığı ikili şiddet, erkekler ve onları kollayanlar için 'daha meşru' hale geliyor. Göçmen olmaları, onlar için bir şiddet aracı olarak kullanılıyor."
"Kıskançlık" İndirimi Protestosu
Katil Ümit S.'nin yakalandıktan sonra cinayeti "kıskançlık" bahanesiyle işlemesi de kadınların öfkesini daha da alevlendirdi. Bu durumun asla tesadüf olmadığı vurgulanarak, katilin ceza almamak için "kıskançlık" kozunu kullandığına dikkat çekildi.
Açıklamada şu çarpıcı ifadelere yer verildi:
"Katil biliyor ki kendisine işlediği suçun affını verecek bir anahtar; kıskançlık. Tanıdıkları, yakınları erkekler tarafından öldürülen her kadının hikayesi aynı; kendisine sistematik şiddet uygulayan bir erkek, kadından ihtiyaç duyduğu dayanışmayı esirgeyen devlet ve toplum."
Kadınlar, bu acı gerçek değişene kadar mücadele etmeye devam edeceklerini kararlılıkla vurguladılar.
Türkiye'de ve dünyada kadın cinayetleri giderek artarken, bu tür olaylara karşı toplumun her kesiminden tepki yükseliyor. Kadınların yaşam hakkını savunmak, şiddeti önlemek ve failleri cezalandırmak için daha fazla çaba gösterilmesi gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, kadın cinayetleri politiktir ve hepimizi derinden etkiler. Bu nedenle, bu mücadeleye omuz vermek, insanlık görevimizdir.