Biamag'da Bu Hafta: Savaş, Kimlikler ve Direnişin Sesi!
Gündem

Biamag'da Bu Hafta: Savaş, Kimlikler ve Direnişin Sesi!


20 June 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 20 June 2025

Biamag, bu hafta okuyucularını yine dopdolu bir içerikle karşılıyor. Tuğçe Yılmaz'ın editörlüğünde hazırlanan sayıda, Onur Ayı, direniş ve hafıza teması ön plana çıkarken, küresel politikadaki gelişmeler ve film eleştirileri de yer alıyor. Savaşın yeni cephelerinden silinen kimliklere, kişisel tanıklıklardan direnişin sesine kadar birçok farklı konu, Biamag'ın bu haftaki sayısında derinlemesine inceleniyor.

Savaşın Yeni Cepheleri ve Kürtler

Ercan Jan Aktaş, Dr. Sayid R. Darati ile gerçekleştirdiği söyleşide, savaşın yeni cephesi haline gelen İran'ı ve bu sürecin Kürtler üzerindeki olası etkilerini masaya yatırıyor. Bölgedeki gelişmelerin yakından takip edildiği bu analiz, okuyuculara önemli bir perspektif sunuyor.

Silinen Kimlikler ve LGBTİ+ Tarihi

Vartan Halis Yıldırım, Osmanlı tarihinden silinmiş Ermenilerin ve kuirlerin izini sürerek, 1915, LGBTİ+'lar ve arşivler arasındaki bağlantıyı ortaya koyuyor. Bianet Haziran stajyeri Elif Yavuz ise "80’lerde Lubunya Olmak" kitabından bir kesit sunarak, o dönemin zorlu koşullarında LGBTİ+ bireylerin yaşadıklarını gözler önüne seriyor. Kitaptan çarpıcı bir alıntı: “Bir gece babam beni Vat 69’da buldu. Oynuyordum. Boynumda fular, bel açık bluz. Işıklar yandı, bir baktım annemle babam karşımda. Beni tanımadı annem. Peruğumu çektiler.”

Direnişin Sesi ve Sanat

Seray Genç, Sudan Devrimi’nin ayak seslerini takip eden “Madaniya” belgeselinin yönetmeni Mohamed Subahi ile konuşurken, Evrim Kepenek, 20’li yaşlarında tutuklanan ve hâlâ cezaevinde olan trans kadın mahpus Buse Aydın’ın hikâyesini anlatıyor. Kavel Alpaslan ise sihirli kelime “rejim” üzerine yazarak, emperyalist çıkarlarla şekillenen bir dili yeniden düşünmenin önemine dikkat çekiyor. Şeyhmus Diken, naaşı 29 yıl sonra Diyarbakır’a getirilen Kürt sanatçı Ayşe Şan'ın ardından duygusal bir yazı kaleme alıyor.

Biamag'ın bu haftaki sayısı, sadece güncel olayları değil, aynı zamanda tarihin derinliklerine inerek, farklı kimliklerin ve direnişlerin sesini duyuruyor. Küresel politikadaki gelişmelerden kültürel analizlere, kişisel tanıklıklardan film eleştirilerine kadar geniş bir yelpazede okuyucularına zengin bir içerik sunuyor. Bu sayede, okuyucular hem bilgilendirici hem de düşündürücü bir okuma deneyimi yaşıyor.