İsrail ve İran arasındaki gerilim tırmanıyor. 13 Haziran'da başlayan İsrail'in İran'a yönelik saldırıları sonrasında iki ülke arasında adeta bir savaş havası esiyor. İran'ın ateşlediği füzelere karşı İsrail'in savunma sistemi Demir Kubbe'nin yetersiz kalması, Tel Aviv ve Hayfa gibi şehirlerde büyük yıkıma yol açtı. Savaşın 9. gününde çatışmalar tüm şiddetiyle devam ediyor.

İran'dan Acı Bilanço: Can Kaybı Yükseldi

İran Sağlık Bakan Yardımcısı Abdurrahman Rustemiyan, Tahran'daki İmam Humeyni Hastanesinde yaptığı açıklamada, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden sivil sayısının 430'a, yaralı sayısının ise 3 bin 500'e yükseldiğini duyurdu. Daha önce yapılan açıklamada can kaybı 224, yaralı sayısı ise 1277 olarak belirtilmişti. Bu son rakamlar, saldırıların vahametini gözler önüne seriyor.

Rustemiyan, "Maalesef İsrail'in acımasız saldırıları sonucu çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Yaralılarımızın tedavisi için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bu insanlık dışı saldırıları şiddetle kınıyoruz" dedi.

Saldırının Detayları: Neler Yaşandı?

İsrail, 13 Haziran'da İran'ın çeşitli kentlerindeki nükleer tesisleri ve askeri üst düzey komuta kademesini hedef alan geniş çaplı bir saldırı başlattı. Saldırılarda, İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı hayatını kaybetti. Bu kayıplar, İran'da büyük bir öfkeye neden oldu ve misilleme çağrıları yükseldi.

Saldırının ardından İran, İsrail'e misilleme olarak İHA'larla Bet Şean'ı vurdu. Bölgede gerilim tırmanırken, Fordo'ya yeni bir saldırı ihtimali üzerine İran teyakkuza geçti.

• İsrail'in saldırıları nükleer tesisleri ve askeri hedefleri vurdu.
• İran, misilleme olarak İHA'larla Bet Şean'ı hedef aldı.
• Bölgede gerilim tırmanıyor, yeni saldırılar bekleniyor.

Orta Doğu'da Savaş Alarmı: Dünya Ne Diyor?

İsrail ve İran arasındaki bu tırmanan gerilim, uluslararası kamuoyunda büyük endişe yaratıyor. Birçok ülke, tarafları itidale davet ederken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi acil olarak toplandı. Ancak, şu ana kadar somut bir çözüm bulunamadı.

ABD, İsrail'e desteğini açıklarken, Rusya ve Çin ise taraflara itidal çağrısında bulundu. Avrupa Birliği de yaptığı açıklamada, bölgedeki gerginliğin daha da artmaması için diplomatik çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini vurguladı.

Bu gelişmeler ışığında, Orta Doğu'da yeni bir savaşın eşiğinde olup olmadığımız sorusu akıllara geliyor. Bölgedeki dengelerin tamamen değişebileceği ve küresel etkileri olabilecek bir sürecin içerisine girmiş olabiliriz.

İsrail'in İran'a yönelik saldırıları ve sonrasında yaşanan gelişmeler, bölgede büyük bir krize yol açtı. Can kayıplarının artması ve misilleme saldırıları, savaş riskini her geçen gün daha da artırıyor. Uluslararası toplumun acil müdahalesi ve diplomatik çözüm arayışları, bölgedeki istikrarın yeniden sağlanması için hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, Orta Doğu'da daha büyük bir felaketin yaşanması kaçınılmaz olabilir.