Kanada Başbakanı Mark Carney'den bomba etkisi yaratan bir açıklama geldi. Carney, İsrail'in Gazze'deki politikalarını sert bir dille eleştirirken, Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Filistin'i resmen devlet olarak tanıyacaklarını duyurdu. Bu karar, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı ve Filistin-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.

Kanada'nın Filistin'i Tanıma Kararı

Carney, düzenlediği basın toplantısında, "2025 Eylül'ünde gerçekleşecek Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu'nda Filistin devletini tanımayı planlıyoruz. Bu kararımız, Filistin yönetiminin uzun zamandır beklenen reformlara öncülük etme taahhüdüne dayanıyor," dedi. Bu açıklama, Filistin halkı ve uluslararası kamuoyu tarafından umutla karşılandı. Kanada'nın bu adımı, diğer ülkeler için de emsal teşkil edebilir ve Filistin'in uluslararası alanda tanınma sürecini hızlandırabilir.

İsrail'in saldırıları sonucu on binlerce Filistinlinin hayatını kaybettiğine ve binlercesinin açlıkla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Carney, Kanada'nın Gazze'deki insani krizin derinleşmesinden İsrail hükümetini sorumlu tuttuğunu belirtti. "Kanada, Gazze'deki durumun bu kadar kötüleşmesini kınıyor," ifadelerini kullandı. İki devletli çözüm vizyonuna yıllardır bağlı olduklarını ancak barış sürecinden beklenen sonucun alınamadığını ifade eden Carney, mevcut yaklaşımın sürdürülemez hale geldiğini söyledi.

Kanada'dan Filistin'e Büyük Destek

Carney ayrıca, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın 2026’da genel seçim düzenleme sözü verdiğini hatırlatarak, Kanada’nın Filistin halkına 30 milyon dolarlık ek insani yardım ve Batı Şeria’nın istikrarı için de 10 milyon dolarlık destek sağlayacağını açıkladı. Bu destek, Filistin halkının yaşam koşullarının iyileştirilmesine ve bölgedeki istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacak.

Kanada'nın bu kararı almasında etkili olan faktörler arasında İsrail'in Filistinlilere yönelik uygulamaları, Gazze'deki insani krizin derinleşmesi ve iki devletli çözüm vizyonunun başarısızlıkla sonuçlanması yer alıyor. Carney, İsrail parlamentosu Knesset’te Batı Şeria’nın ilhakını içeren yerleşim planı gibi adımların barış çabalarına ciddi zarar verdiğini vurguladı. Ayrıca, Gazze’deki insani durumun hızla kötüleştiğini ve İsrail’in temel yardım malzemelerinin bölgeye ulaşmasını engellediğini dile getirdi.

Uluslararası Tepkiler ve Beklentiler

Kanada'nın Filistin'i tanıma kararı, uluslararası toplumda farklı tepkilere yol açtı. Bazı ülkeler Kanada'nın bu adımını desteklerken, bazıları ise endişelerini dile getirdi. Özellikle İsrail hükümeti, Kanada'nın bu kararını kınadı ve bunun barış sürecine zarar vereceğini savundu.

Ancak, birçok uzman ve diplomat, Kanada'nın bu kararının Filistin-İsrail sorununa yeni bir soluk getirebileceğine inanıyor. Kanada'nın bu adımı, diğer ülkeleri de benzer kararlar almaya teşvik edebilir ve Filistin'in uluslararası alanda daha fazla tanınmasına yol açabilir. Bu durum, Filistin halkının haklarının korunması ve iki devletli çözüm vizyonunun yeniden canlandırılması açısından büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, Kanada'nın Filistin'i tanıma kararı, Orta Doğu'da dengeleri değiştirebilecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu kararın, Filistin-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret edeceği ve bölgedeki barış çabalarına katkıda bulunacağı umuluyor. Ancak, bu süreçte İsrail'in tutumu ve uluslararası toplumun desteği büyük önem taşıyor. Kanada'nın bu cesur adımı, Filistin halkının umutlarını yeşertirken, bölgedeki karmaşık sorunların çözümüne yönelik yeni bir perspektif sunuyor.