**Şehrin Gölgesinde Kaybolan Gençlik: Sistemin Çarkları Arasında Ezilen Hayatlar**
Hepimizin tanıdığı bir katil var: Büyük şehrin soğuk yüzü. İş görüşmelerinde umutları tükenen, yüksek lisans hayalleri suya düşen, psikolog seansları doğum günü hediyesi olarak verilen gençleri tanıyoruz. Karşınızda oturan, mesleğini sevmeyen ya da iş bulamayan bir mühendis… Belki de teklif edilen ücret, emeğinin karşılığı bile değildi. Çünkü bu devirde, "para kazanamayan enayidir" diyen bir zihniyet hâkim.
**"Kısa Yolcular" ve Kaybedilen İnsanlık**
Bazıları, emek vermeden "başarılı" olmanın yollarını anlatırken, gerçekte insanlığın nasıl erozyona uğradığını gözler önüne seriyor. Şehrin insanı, kaypak ilişkilerin, zarif ihanetlerin ve acımasız rekabetin gölgesinde yaşıyor. Bu bir ölüm-kalım mücadelesi: Ofislerde, özgeçmişlerde, e-postalarda saklı cinayetler…
Kurbanın eline tutuşturulan silah, aslında ona dayatılan çaresizlik. "Bu dünyada yerin yok" denilerek inandırılan gençler, başka dünyalar aramaya zorlanıyor. Peki hangi dünya bu kadar acımasız olabilir? Paralel evrenlerden söz edilen bir çağda, yalnızlık en büyük lanet haline geldi. Oysa insanı geliştiren iki şey vardır: **Yalnız kalabilme becerisi ve arzularla başa çıkabilme gücü.**
**Ece'nin Hikâyesi ve Şehrin Yabancısı Olmak**
Ormana yolu düşen Ece, belki de sadece kendini dinlemek için çıkmıştı evden. Ama şehir ona yabancıydı. Şimdi geriye kalan, linç edilen bir genç adam, yıkılan bir aile ve Ece'nin akıl sağlığına dair spekülasyonlar… Bir mobbing vakası, "zevzek cadılık" safsatasından daha mı değersiz?
Üniversite son sınıf öğrencilerinin halini görseniz, çığlık atmamak elde değil. Aileler çocuklarını okutup ayakları üzerinde durmalarını bekliyor, ancak sistem onları ucuza çalıştırmak için fırsat kolluyor. **Cadı avına çıkanlar, ekranlardaki kara cahillere, umut tacirlerine, insan onurunu hiçe sayan işverenlere baksın!**
**Terapi Nedir, Ne Değildir?**
Binlerce terapi yöntemi var, ancak hiçbirinin kaynağı "can sıkıntısı" değil. **Bilimsel ve kanıta dayalı terapi**, beynimizde yeni bağlantılar kurarak iyileşmeyi sağlar. Geçici bir rahatlama değil, kalıcı bir dönüşümdür.
**Son Söz: Başkalarının Ölümü Bize Ne mi?**
"Bize ne başkasının ölümünden" demeyin. Çünkü her ölüm, hepimizin gizli mesleğidir. Kimi zaman biz başkaları için, kimi zaman başkaları bizim için ölümü çeker.
*Şiir: İsmet Özel / Üç Frenk Havası*
---
**Anahtar Kelimeler:** büyük şehir cinayetleri, mobbing, psikoterapi, genç işsizliği, insan onuru, sistem eleştirisi, yalnızlık, şehir yaşamı.
