23 Nisan sabahı, çocukların neşesi ve bayraklarıyla coşkusuyla kutlanırken, akıllara tek bir soru geliyor: "Egemenlik gerçekten milletin mi?" Bu bayram, işgal altındaki bir halkın dirilişinin ve "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!" haykırışının simgesidir. Peki, bugün bu ideal ne kadar gerçek?
23 Nisan'ın Anlamı ve Önemi
23 Nisan, sadece bir çocuk bayramı değil, aynı zamanda bir umudun, bir iradenin ve bir geleceğin kuruluş günüdür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği bu gün, milli egemenlik gibi kutsal bir kavramla bütünleşmiştir. "Hâkimiyet, kayıtsız şartsız milletindir" sözü, bu bayramın temelini oluşturur. Bu ifade, Türk halkının yüzyıllardır beklediği bir dirilişin ilanıdır. 23 Nisan, milletin kendi kaderine sahip çıktığı günün adıdır ve ruhunda demokrasi, hak, hukuk, adalet, hürriyet, bağımsızlık ve özgürlük gibi değerleri barındırır.
Günümüzde Egemenlik Ne Durumda?
Peki, günümüzde milletin egemenliği gerçekten milletin elinde mi? Yoksa seçmene dayatılan bir yapıya kurban mı edilmiş durumda? Kuvvetler ayrılığının yerini kuvvetler birliğinin aldığı bir ortamda, millet egemenliğinden söz etmek mümkün mü? Halkın yasama, yürütme ve yargı üzerindeki denetimi, tek bir kişinin onayına bağlıysa, buna milli iradenin tecellisi denilebilir mi? Bugün halkın iradesi, meclise ne kadar yansıyor? Halkın seçtiği temsilciler ne kadar bağımsız karar alabiliyor? Bu soruların cevapları, maalesef düşündürücü.
- Basın özgürlüğü ne durumda?
- Adalet terazisi herkese eşit mi?
- Gençler ve çocuklar geleceklerine umutla bakabiliyorlar mı?
Yoksa egemenliğin gölgesi altında, milletten koparılmış bir iktidar düzeni mi hüküm sürüyor bu ülkede?
Milli Egemenliği Yeniden İnşa Etmek
Milletin egemenliği, sadece seçim günleri hatırlanacak bir hak değil, her gün korunması ve yaşatılması gereken bir emanettir. Çocuklarımızın gözlerindeki ışıltı, geleceğe olan inancımızı tazelemeye devam edecektir. 23 Nisan sadece bir tarih değil, bir duruştur. Araya parazitler girse de sonsuza kadar var olacaktır. Çocuklarımızın tertemiz hayalleri üzerine gölge düşmemesi için, milli egemenliği sadece bir kavram değil, bir yaşam biçimi haline getirmeliyiz.
Gelin, 23 Nisan'ı çocuklarımızla birlikte yeniden inşa edelim. Sadece süslenmiş sınıflarda değil; adalette, özgürlükte, eşitlikte ve demokraside de kutlayalım. Unutmayalım ki "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir!" ve öyle de kalmalıdır. Milletin bayramı, milletin sesiyle kutlanır. Bu bayramın üzerine gölge düşürmeye kimsenin hakkı yoktur.