ABD'nin küresel hegemonyasının zayıflamasıyla birlikte dünya yeni bir döneme giriyor. Michael Hardt ve Sandro Mezzadra'nın makalesi, bu değişimi ve beraberinde getirdiği sorunları inceliyor. Makalede, ticaret savaşları, askeri çatışmalar ve siyasi sınırların yeniden çizilmesi gibi faktörlerin küresel güç dengelerini nasıl etkilediği analiz ediliyor. Peki, bu yeni dönemde neler olacak? İşte detaylar:
Küresel Güç Alanlarının Yeniden Şekillenmesi
Rusya'nın Kırım'ı ilhakı ve Ukrayna'ya yönelik işgali, İsrail'in toprak fetihleri ve Trump'ın Grönland gibi bölgeleri ilhak etme tehditleri, dünya haritasındaki egemenlik alanlarının yeniden hareketlendiğini gösteriyor. Bu durum, küresel güç alanlarının yeniden düzenlenmesinin temel bir boyutunu oluşturuyor. Aynı zamanda, gümrük vergileri ve ticaret savaşları da dünya pazarının sınırlarını ve koşullarını yeniden şekillendirmek için kullanılıyor. Bu gelişmeler, kapitalist dünya düzeninin tarihindeki bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Önemli Noktalar:
- Toprak fetihleri paradigmasının normalleşmesi
- Gümrük vergileri ve ticaret savaşlarının kullanımı
- Kapitalist dünya düzenindeki dönüşüm
Atlantik Ayrımı ve Avrupa'nın Rolü
Ukrayna Savaşı'nın hızlandırdığı yeniden yapılanmalar, sadece savaşın tarafı olan ülkeleri değil, aynı zamanda Avrupa'yı da etkiliyor. ABD'nin eylemleri, Avrupa'yı ikinci plana iterken, Avrupa entegrasyonunda bir sıçrama olasılığı da mevcut. Ancak bu özerklik, genellikle büyük çaplı bir yeniden silahlanma planı olarak ortaya çıkıyor ve bu da kaçınılmaz olarak ABD'li ve İsrailli silah şirketlerine bağımlılığı beraberinde getiriyor. Bu durum, ekonomik, teknolojik ve bilimsel gelişmenin güvenlik ve askeri kaygılarla yönlendirildiği küresel bir "savaş rejimi" trendiyle örtüşüyor.
Avrupa'daki gelişmeler:
- Avrupa'nın stratejik özerklik arayışı
- Yeniden silahlanma planları
- Ekonomik ve teknolojik gelişmelerin askeri kaygılarla yönlendirilmesi
Ortadoğu'daki Çatışmalar ve Küresel Etkileri
Ortadoğu'daki çatışmalar, Ukrayna'dakinden daha karmaşık bir yapıya sahip ve ekonomik çıkarların yanı sıra stratejik ve lojistik faktörler de önemli rol oynuyor. Gazze, bu çatışmaların merkezinde yer alırken, petrolün bölgedeki siyasi çatışmalarda önemli bir rolü bulunuyor. Lojistik altyapılar üzerindeki rekabet, kaynakların kontrolü ve dağıtımı üstündeki mücadeleyle doğrudan bağlantılı. Bu durum, bölgenin küresel güç ve servet dağılımı açısından stratejik önemini daha da artırıyor.
Ortadoğu'daki temel dinamikler:
- Gazze'nin stratejik önemi
- Petrolün siyasi çatışmalardaki rolü
- Lojistik altyapılar üzerindeki rekabet
Sonuç olarak, ABD hegemonyasının zayıflamasıyla birlikte dünya yeni bir döneme giriyor. Bu dönemde, küresel güç dengeleri yeniden şekillenirken, ticaret savaşları, askeri çatışmalar ve siyasi sınırların yeniden çizilmesi gibi faktörler önemli rol oynuyor. Bu gelişmeler, kapitalist dünya düzeninin geleceği açısından önemli soruları gündeme getiriyor ve yeni bir mücadele döngüsünün habercisi olabilir.
