İngiltere ve ABD, Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik ortak bir hava saldırısı düzenledi. İngiltere Savunma Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre, operasyon, Husi milislerinin insansız hava araçları ürettiği tesisleri hedef aldı. Bu saldırı, Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğine yönelik artan tehditlere karşı bir yanıt olarak değerlendiriliyor. Peki, bu operasyonun detayları neler ve bölgedeki dengeleri nasıl etkileyecek?

Operasyonun Detayları ve Hedefleri

İngiltere Savunma Bakanlığı, saldırının Sana'nın 15 mil güneyinde bulunan ve Husi milislerinin insansız hava araçları ürettiği tesislere yönelik olduğunu belirtti. Bu tesislerin, Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki uluslararası gemilere yönelik saldırılarda kullanılan silahların üretim merkezleri olduğu ifade edildi. Operasyonda İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait Typhoon FGR4 savaş uçakları kullanıldı. Uçaklar, havada yakıt ikmali yaptıktan sonra Paveway IV tipi hassas güdümlü bombalarla hedefleri vurdu. Bakanlık, saldırıların sivillere ve askeri olmayan altyapıya zarar vermeyecek şekilde planlandığını vurguladı. Operasyonun gece saatlerinde gerçekleştirildiği ve tüm uçakların güvenle üslerine döndüğü bilgisi de paylaşıldı.

Neden Tam Şimdi? Husilerin Kızıldeniz Tehdidi

İngiltere Savunma Bakanlığı, bu saldırıların Kasım 2023'ten bu yana Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğünü tehdit eden Husi milislerinin askeri kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını açıkladı. Husilerin son dönemde artan saldırıları, uluslararası ticareti olumsuz etkiliyor ve bölgedeki gerilimi tırmandırıyor. Bu durum, İngiltere ve ABD'yi harekete geçmeye zorladı. Operasyonun İngiltere hükümetinin politikalarıyla uyumlu olduğu belirtildi. Husilerin Kızıldeniz'deki eylemleri şu şekilde sıralanabilir:

• Uluslararası gemilere yönelik füze saldırıları
• İnsansız hava araçlarıyla yapılan saldırılar
• Ticaret gemilerinin rotalarının değiştirilmesine neden olan tehditler

Bölgesel ve Küresel Etkileri Neler Olacak?

İngiltere ve ABD'nin Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik bu operasyonu, bölgedeki dengeleri değiştirebilecek önemli bir adım. Bu saldırı, Husi milislerinin askeri kapasitesini zayıflatmayı amaçlarken, aynı zamanda bölgedeki diğer aktörlerin de tepkisini çekebilir. Operasyonun uzun vadeli etkileri, Husilerin vereceği tepkiye ve bölgedeki diğer ülkelerin tutumuna bağlı olacak. Ancak, bu saldırının Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğini sağlamaya yönelik bir mesaj niteliği taşıdığı açık. Uluslararası toplum, bölgedeki istikrarı sağlamak için daha fazla çaba göstermeye çağrılıyor.

İngiltere ve ABD'nin ortak operasyonu, Yemen'deki iç savaşın seyrini ve Kızıldeniz'deki deniz güvenliği sorununu yeniden gündeme getirdi. Bu saldırının ardından bölgedeki gerilimin artması beklenirken, uluslararası toplumun diplomatik çabaları da hız kazanabilir. Husilerin bu operasyona nasıl bir yanıt vereceği ve bölgedeki diğer aktörlerin tutumu, önümüzdeki günlerde yakından takip edilecek.