
Taşköprü Sarımsağı Aldatmacası! Çin Sarımsağı Tuzağına Dikkat!
Türkiye'de gıda sahtekarlığına bir yenisi daha eklendi. Zeytinyağı, tereyağı, sucuk derken şimdi de sarımsak! "Taşköprü sarımsağı" adı altında Çin'den ithal edilen sarımsakların satıldığı ortaya çıktı. Bilecik'te yaşanan bu olay, tüketicilerin dikkatini çekiyor ve akıllara "Sarımsak alırken nelere dikkat etmeliyiz?" sorusunu getiriyor.
Sahtekarlık Nasıl Ortaya Çıkarıldı?
Bilecik merkez Bahçelievler Mahallesi'nde devriye gezen zabıta ekipleri, 20 ZF 529 plakalı ticari bir araçtan yapılan hoparlörlü satışları fark etti. Vatandaşları rahatsız edecek şekilde satış yapan şahsın, "Kastamonu Taşköprü sarımsağı" diye sarımsak sattığı belirlendi. Zabıta Amiri Özgür Özmen ve ekibi, satıcının faturasını sorduğunda gerçek ortaya çıktı.
Taşköprü Sarımsağı Neden Bu Kadar Değerli?
Taşköprü sarımsağı, Türkiye'nin Kastamonu iline bağlı Taşköprü ilçesinde yetiştirilen, kendine has aroması ve lezzetiyle ünlü bir sarımsak türüdür. Coğrafi işaretli bir ürün olan Taşköprü sarımsağı, diğer sarımsak türlerine göre daha keskin bir tada ve daha uzun raf ömrüne sahiptir. Bu özellikleri nedeniyle hem Türkiye'de hem de yurt dışında büyük talep görmektedir. Ancak, yüksek talep ve fiyatı nedeniyle sahtekarlık olaylarına da sıkça konu olmaktadır.
Sarımsak Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
- Menşeine dikkat edin: Sarımsağın menşeini mutlaka kontrol edin. Taşköprü sarımsağı, genellikle Kastamonu Taşköprü ibaresiyle satılır. Ancak, sahte ürünlerde bu ibare yanıltıcı olabilir.
- Fiyatını araştırın: Taşköprü sarımsağı, diğer sarımsak türlerine göre daha pahalıdır. Çok ucuz fiyatlarla satılan sarımsaklardan şüphelenin.
- Görünümüne bakın: Taşköprü sarımsağı, kendine has bir görünüme sahiptir. Dişleri daha iri ve kabukları daha kalındır.
- Güvenilir satıcılardan alın: Sarımsağı güvenilir marketlerden veya doğrudan üreticilerden almaya özen gösterin.
- Etiketleri inceleyin: Ürünün etiketinde üretim ve son kullanma tarihi gibi bilgilerin yer alıp almadığına bakın.
Bu tür sahtekarlık olayları, hem tüketicilerin sağlığını tehdit etmekte hem de yerel üreticilere zarar vermektedir. Tüketicilerin bilinçli olması ve yetkililerin denetimleri sıklaştırması, bu tür olayların önüne geçmek için büyük önem taşımaktadır.