TikTok İsrail'in Dijital Propaganda Aracı mı? Şok İddialar!
Gündem

TikTok İsrail'in Dijital Propaganda Aracı mı? Şok İddialar!


16 October 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 16 October 2025

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Uluslararası Adalet Divanı'ndaki yargılanması ve hakkındaki yakalama kararına rağmen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılması, İsrail'in uluslararası arenada yürüttüğü agresif diplomasiyi gözler önüne serdi. Ancak Netanyahu'nun bu ziyaretteki basın toplantısında sosyal medya platformlarına, özellikle de TikTok'a yaptığı vurgu dikkat çekti. Bu açıklamalar, İsrail'in Filistin'de yürüttüğü politikaların sadece fiziksel bir savaşla sınırlı olmadığını, aynı zamanda dijital bir propaganda savaşına da dayandığını ortaya koydu.

Dijital Propaganda ve Manipülasyon

Netanyahu'nun açıklamaları, İsrail'in sosyal medyayı bir "savaş alanı" olarak gördüğünü açıkça ifade ediyor. Ona göre sosyal medya platformları, İsrail'in haklı olduğu iddiasını yaymak ve uluslararası kamuoyunu etkilemek için kritik bir rol oynuyor. Ancak bu söylemlerin arkasında, İsrail'in Filistin'de işlediği insanlık suçlarını örtbas etmeye yönelik sistematik bir çaba yatıyor. TikTok, Instagram ve diğer platformlar, İsrail'in bu amaçlarına hizmet eden birer araç haline gelmiş durumda. İsrail rejimi, bu platformlar üzerinden yürüttüğü kampanyalarla (hasbara),soykırımı meşrulaştırmaya çalışıyor ve eleştirileri bastırmak için dijital bir propaganda makinesi işletiyor.

İsrail'in sosyal medya stratejisi sadece devlet kurumlarıyla sınırlı değil. Daha önceki raporlarda ortaya çıktığı üzere, İsrail hükümeti, TikTok ve Instagram gibi platformlarda "influencer" olarak bilinen kişilere her bir paylaşım için yüksek meblağlar ödeyerek, kendi söylemlerini yaymalarını sağlıyor. Bu durum, İsrail'in dijital propaganda için ne denli büyük bir bütçe ayırdığını ve bu alana verdiği önemi gösteriyor. Ayrıca, İsrail'in yapay zekâ teknolojilerini kullanarak ChatGPT gibi platformları kendi lehine manipüle etmeye çalıştığı da biliniyor. Tüm bunlar İsrail rejiminin soykırımını dijital bir perde arkasında saklama çabasının bir parçası.

Z Kuşağına TikTok Kancası

TikTok, dünya genelinde milyarlarca kullanıcısı olan bir platform olarak, İsrail rejiminin propaganda çabalarında merkezi bir konuma sahip. Platformun algoritmaları, kullanıcıların ne göreceğini belirlemede kritik bir rol oynuyor ve İsrail, bu algoritmaları kendi lehine manipüle etmek için büyük kaynaklar harcıyor. Özellikle genç nesiller arasında popüler olan TikTok, İsrail'in hedef kitlesi olan Z Kuşağına ulaşmak için ideal bir araç. İsrail, bu platform üzerinden yürüttüğü kampanyalarla, gençleri kendi söylemleri doğrultusunda etkilemeyi ve soykırımı normalleştirmeyi amaçlıyor.

Ancak TikTok'un İsrail'e hizmet etmesi sadece algoritmalarla sınırlı değil. Platformun mülkiyet yapısı da bu durumu destekler nitelikte. Larry Ellison gibi İsrail'e açık destek veren ve İsrail ordusuna milyonlarca dolar bağışta bulunan bir ismin TikTok'un yeni sahipleri arasında yer alması, platformun İsrail'in çıkarları doğrultusunda kullanılma ihtimalini daha da artırıyor. Ellison'un İsrail'e olan bağlılığı, TikTok'un İsrail yanlısı bir içerik politikası benimsemesi yönünde baskı oluşturabilir. Bu durum, sosyal medya platformlarının tarafsızlığını ve özerkliğini ciddi şekilde tehdit ediyor.

Günümüzde sosyal medya platformları, sadece eğlence ve iletişim aracı olmaktan çıkıp, siyasi ve ideolojik manipülasyonların merkezi haline gelmiştir. TikTok örneği, bu durumun en çarpıcı örneklerinden birini sunmaktadır. İsrail'in bu platformu kullanarak yürüttüğü propaganda faaliyetleri, küresel ölçekte ifade özgürlüğünü tehdit etmekte ve kamuoyunun doğru bilgiye erişimini engellemektedir. Bu nedenle, uluslararası toplumun ve vicdan sahibi bireylerin, bu tür dijital manipülasyonlara karşı bilinçli olması ve sosyal medya platformlarının insan hakları ihlallerine alet edilmesine karşı durması büyük önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, dijital alandaki şeffaflık ve hesap verebilirlik, gerçeklerin üstünün örtülmesini engellemenin ve adil bir dünya için mücadele etmenin temel koşuludur.