Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verileri, Türkiye'deki milyoner sayısında dikkat çekici bir artış olduğunu ortaya koydu. Hesabında 1 milyon TL ve üzeri parası olanların sayısı rekor seviyeye ulaşırken, bu durum ekonomik eşitsizlik tartışmalarını da beraberinde getirdi. İşte detaylar...

Milyoner Sayısı Katlandı

BDDK'nın son verilerine göre, 2024 Mart ayı itibarıyla Türkiye'de 1 milyon TL ve üzeri parası olan yurt içi yerleşik kişi sayısı 2 milyon 100 bin 154'e yükseldi. Bu sayı, son 3 ayda 271 bin 222 kişilik bir artışı ifade ediyor. Milyonerlerin toplam mevduatı ise 15 trilyon 304 milyar 568 milyon TL'ye ulaştı.

Bu durum, bankalardaki toplam mevduatın yüzde 78'inin sadece yüzde 1'lik bir kesime ait olduğunu gösteriyor. Bu da gelir dağılımındaki adaletsizliği gözler önüne seriyor.

Dar Gelirlinin Durumu Ne?

Öte yandan, bankadaki parası 10 bin TL'yi bulmayan mudi sayısı ise 162 milyon 973 bin 185'e ulaştı. Bu sayı, toplam mudilerin yüzde 89'unu oluşturuyor. Bu kişilerin bankalardaki toplam mevduattan aldığı pay ise sadece yüzde 0.7 (139.4 milyar TL) seviyesinde. Bu durum, ekonomik uçurumun ne kadar derin olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

• Milyonerler: Toplam mevduatın %78'i
• 10 Bin TL'den Az Parası Olanlar: Toplam mevduatın %0.7'si

Ekonomik Eşitsizlik Artıyor mu?

2020 yılında milyonerlerin toplam mevduattan aldıkları pay yüzde 55.37 iken, 10 bin TL'ye kadar olan mevduatın payı yüzde 2.69 seviyesindeydi. Bu veriler, son yıllarda ekonomik eşitsizliğin giderek arttığını gösteriyor.

Ekonomistler, bu durumun sürdürülebilir olmadığını ve gelir dağılımında daha adil bir yapı oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, sosyal huzursuzlukların artabileceği ve ekonomik istikrarın tehlikeye girebileceği uyarısında bulunuyorlar.

Türkiye'deki milyoner sayısındaki bu hızlı artış, ekonomik büyüme ve refahın herkese eşit şekilde dağılmadığını gösteriyor. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi, ekonomik istikrarın sağlanması ve sosyal huzurun korunması açısından büyük önem taşıyor. Bu nedenle, hükümetin bu konuda daha etkin politikalar üretmesi ve uygulaması gerekiyor.