Kilis'te 41 yıldır terzilik yapan Hasan Hüseyin Yıldırım, baba tavsiyesiyle başladığı ve severek sürdürdüğü mesleğinin geleceği hakkında endişelerini dile getirdi. Teknoloji ve eğitim sistemindeki değişimlerin zanaat mesleklerine olan ilgiyi azalttığını belirten Yıldırım, çırak bulmakta zorlandıklarını ve bu durumun sektör için büyük bir sorun teşkil ettiğini vurguladı.
Terzilikte Çırak Krizi: Kalfa Yok, Çırak Bile Zor Bulunuyor
1984 yılında çırak olarak terziliğe başlayan Yıldırım, geçmişte iş yerinde 4-5 kalfa çalıştırdığını ancak günümüzde durumun çok değiştiğini ifade etti. "Şu an bir tane çırağım var, Suriyeli. Eğitim sistemindeki değişikliklerle birlikte çırak bulmak zorlaştı. 8 yıllık eğitim, ardından 12 yıllık eğitim süreciyle gençler esnafa yönelmedi. Bir dönem Suriyeli gençler çıraklık yaptı, fakat onlar da ülkelerine dönüyor. Şimdi yine çırak bulamıyoruz" şeklinde konuştu.
Yıldırım, gençlerin artık hazır giyimi tercih ettiğini ve yaşlıların da takım elbise giymekten vazgeçtiğini, bu durumun işlerini olumsuz etkilediğini söyledi. Yeni neslin spor giyimi tercih ettiğini, dar ve sivri kesimlerin hazır olarak bulunabildiğini, bu nedenle terzilere olan ihtiyacın azaldığını belirtti.
Askerlik Anısı: Kenan Evren'in Kıyafetlerini Ütüledim
Askerlik anılarını da paylaşan Hasan Hüseyin Yıldırım, Bingöl'de vatani görevini yaparken dönemin Konsey Başkanı Kenan Evren'in kıyafetlerini ütüleyip temizlediğini söyledi. "Gri, lacivert ve siyah elbiselerini bir hafta boyunca ben hazırladım. O günleri hiç unutmam" ifadelerini kullandı.
Lise Diploması İle Terzilik: Bir Fırsat mı?
Gençlere çıraklık ve meslek liselerinin sunduğu imkanları hatırlatan Yıldırım, "Okuyamıyorsan da meslek öğrenebilirsin. Çıraklık eğitim merkezi sayesinde hem lise diploması alıp hem de ustalık belgesiyle iş yeri açabilirsin. Gençlere tavsiyem bu fırsatları değerlendirmeleri" diye konuştu.
Terzilik mesleği, teknolojik gelişmeler ve değişen tüketim alışkanlıkları nedeniyle zor günler geçirse de, Hasan Hüseyin Yıldırım gibi ustaların tecrübeleri ve çıraklık eğitim merkezlerinin sunduğu imkanlar sayesinde hala bir umut ışığı taşıyor. Gençlerin bu fırsatları değerlendirerek zanaat mesleklerine sahip çıkması, hem kültürel mirasımızın korunması hem de gelecekteki iş gücü ihtiyacının karşılanması açısından büyük önem taşıyor.